AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu), HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) enfeksiyonunun ilerlemesiyle ortaya çıkan ciddi bir sağlık sorunudur.
HIV, bağışıklık sistemini zayıflatarak vücudu enfeksiyonlara ve bazı kanser türlerine karşı savunmasız bırakır. Hastalığın ilk evrelerinde belirtiler genellikle hafif ve grip benzeri olabilir, ancak tedavi edilmediğinde AIDS evresine ilerleyerek hayati tehlike oluşturabilir.
Kadın ve erkeklerde belirtiler farklılık gösterebilirken, erken tanı ve tedavi ile HIV’in kontrol altına alınması mümkündür.
Bu nedenle, belirtiler ve test süreci hakkında bilgi sahibi olmak, hem bireysel hem de toplumsal sağlığı korumak için hayati öneme sahiptir.
AIDS (HIV) Hastalığı Nedir?
AIDS (HIV) hastalığı İngilizcede Acquired Immune Deficiency Syndrome (Kazanılmış Bağışıklık Yetersizliği Sendromu) olarak adlandırılan virüs kaynaklı bir bağışıklık problemidir. Hastalığa neden olan HIV virüsü vücudun savunmasında rol oynayan önemli hücreleri yok ederek bağışıklık sisteminin baskılanmasına neden olur.
Genellikle HIV/AIDS şeklinde de kısaltılan bu hastalıkta bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu ağır enfeksiyon rahatsızlıkları hatta kanser ve benzer hastalıklar ortaya çıkabilir.
HIV virüsüne maruz kalan kişilerde hastalığın erken evrede tespit edilmesi ve sağlıklı insanlara bulaşmasının önlenmesi için belirti ve bulgular mutlaka bilinmeli, hastalığın bulaşma yolları ve korunma yöntemleri hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.
AIDS (HIV) Belirtileri Nelerdir?
HIV virüsü kişinin vücuduna girdikten sonra uzun yıllar boyunca herhangi bir belirtiye neden olmayabilir.
Hastalığın ilerleme hızı ve ilk belirtilerin ortaya çıkışı, virüsün vücuda giriş şekline göre değişiklik gösterir.
HIV virüsü vücuda girdikten hemen sonra çoğalmaya başlar ve aylar veya yıllar boyunca farklı hızlarla çoğalmayı sürdürür. Vücuttaki virüs seviyesi belirli bir sınırı geçtikten sonra AIDS hastalığına ait ilk belirtiler gözlenir.
Bunlar kişinin günlük yaşamını etkileyen belirtiler değildir dolayısıyla kolay fark edilmeyebilir. AIDS hastalığının başlangıcı ile birlikte kişide yorgunluk, halsizlik, aralıklı ishal problemi, ağızda beyaz leke görünümünde plak varlığı ve sık sık hasta olma gibi ön belirtiler görülür.
Bu belirtilerin akla AIDS hastalığını getirmesi son derece zor olduğundan hastalık ilerlemeye devam edecektir.
Hastalığın ilerlemesi ile birlikte kişide istem dışı hızlı kilo kaybı, uzun süreli ishal, gece terlemesi, sık tekrarlayan ateş, ağız içinde derin beyaz yaralar, vücudun değişik bölgelerinde pembe, kırmızı veya mor lekeler, çeşitli solunum yolu hastalıkları ve unutkanlık gibi şikâyetler meydana gelir.
AIDS (HIV) Nasıl Bulaşır?
AIDS hastalığı HIV virüsü ile enfekte olmuş kişilerin vücut sıvılarının, virüs ile temas etmemiş kişilerin vücuduna girmesi ile yayılım gösterir.
Virüsün yayılmasında etkili olan vücut sıvıları kan, sperm, vajina salgısı ve anne sütü şeklinde sıralanır.
Cinsel ilişki yoluyla bulaşma: HIV virüsü bulaşmalarının %80-85'i korunmasız cinsel ilişki ile gerçekleşir. HIV-pozitif erkeğin sperm hücresinde HIV-pozitif kadının ise vajina salgısında yer alan virüs, cinsel ilişki sırasında bütünlüğü bozulmuş vücut mukozalarından içeri girer. AIDS hastalığında cinsel ilişki ile bulaşma yöntemi korunmasız cinsel ilişkiye giren tüm bireyler arasında (kadından erkeğe, erkekten kadına, kadından kadına ve erkekten erkeğe) meydana gelebilir. HIV-pozitif bir bireyle gerçekleşen tek bir korunmasız ilişki dahi AIDS hastalığının gelişmesine neden olabilir.
Kan yoluyla bulaşma: HIV virüsü, enfekte hastaların kanında bulunur ve sağlıklı bireylerin bu kan ile temas etmesi sonucunda yayılım gösterir. Kan yoluyla bulaşma genellikle hasta bireyin kanıyla temas etmiş aletlerle yaralanma ya da enfekte olmuş kanın deri veya mukoza sıvılarıyla teması sonucunda gerçekleşir. Bu tür bulaşma konusunda en çok risk altında olan grup sağlık çalışanlarıdır denilebilir.
Anneden bebeğe bulaşma: Virüs ile enfekte olmuş bir anne, virüsü bebeğine gebelik döneminde, doğum sırasında veya doğum sonrası emzirme işlemi ile bulaştırabilir.
AIDS (HIV) Tanısı Nasıl Konur?
HIV/AIDS tanısı kanda bulunan antikorları veya virüsün bir parçası olarak sayılabilen antijenleri görüntüleyen HIV testi ile konulur. Bireyin virüs ile temasından yaklaşık 3-8 hafta sonra bağışıklık sistemi ilk tepkiyi verir ve kandaki antikor sayısı hızla artmaya başlar.
Bazı durumlarda antikor sayısı 6 ay kadar uzun bir süre boyunca artık göstermez.
Böyle bir durumun meydana gelmesi hastalığın tanılanmasını geciktireceği için genellikle antijen ve antikoru birlikte inceleyen testler tercih edilir.
Bu sayede hastanın virüs ile temasından sonraki 3. haftadan itibaren tanı koymak mümkün hale gelir.
Tanı işlemi için yapılacak ilk test ELISA testidir. Bu test ile yapılan inceleme sonucu HIV enfeksiyonun varlığı kanıtlanamazsa sonuç negatif olarak değerlendirilir.
ELISA testinin pozitif sonuçlanması durumunda test yinelenir ve sonuç tekrar pozitif çıkarsa Western blot adı verilen doğrulama testi yapılır.
Doğrulama testinin de pozitif sonuçlanması halinde kişiye HIV/AIDS tanısı konulur.
AIDS (HIV) Hastalığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
HIV enfeksiyonun tedavisinde temel amaç, virüsün vücuda girişiyle birlikte azalmaya başlayan CD4 adlı bağışıklık sistemi hücresinin azalmasını engellemektir. Bu tedavinin gerçekleştirilebilmesi için en az üç farklı ilaç uygulaması geliştirilmiştir.
Tedavide kullanılacak olan ilaç virüsün ilaca karşı gösterdiği dirence göre belirlenir. Hasta, doktor tarafından kendisi için uygun görülen ilaç rejimini aksatmadan uygular ve tedaviye yeterli düzeyde uyum sağlarsa HIV/AIDS hastalığının büyük ölçüde kontrol altına alınması mümkündür.
AIDS (HIV) Belirtileri Vücudun Neresinden Başlar?
AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu), vücudun bağışıklık sistemini etkileyen HIV virüsünün ilerlemesiyle ortaya çıkar. Belirtiler genellikle bağışıklık sistemi zayıfladığı için vücudun çeşitli bölgelerinde görülür.
İlk belirtiler genellikle gribe benzer semptomlarla başlar ve ateş, boğaz ağrısı, lenf düğümlerinde şişlik gibi durumları içerir. Daha sonra hastalığın ilerlemesiyle ağız içinde yara, deri döküntüleri ve sürekli yorgunluk gibi belirtiler ortaya çıkar.
Vücut, enfeksiyonlarla mücadele edemez hale gelir ve bu durum cilt, solunum yolları ve sindirim sistemi gibi birçok organı etkileyebilir. AIDS’in belirtileri genelde sistemik olup, tüm vücudu etkiler.
AIDS (HIV) Testi Nasıl Yapılır?
AIDS testi, HIV enfeksiyonunu tespit etmek için yapılan laboratuvar testlerini ifade eder. HIV testi genellikle kan veya tükürük örneği alınarak gerçekleştirilir. Testler, vücudun HIV’e karşı ürettiği antikorları veya virüsün genetik materyalini tespit etmeye dayanır. En yaygın kullanılan testler şunlardır:
HIV Antikor Testi: Vücuttaki antikorları tespit eder ve enfeksiyondan yaklaşık 3-12 hafta sonra pozitif sonuç verir.
HIV Kombinasyon Testi: Hem antikorları hem de HIV’in p24 antijenini tespit eder ve enfeksiyondan 2-6 hafta sonra sonuç verir.
Nükleik Asit Testi (NAT): HIV’in genetik materyalini tespit eden hassas bir testtir, ancak daha pahalıdır.
HIV testi, doktor, eczane veya özel kliniklerde yapılabilir. Ayrıca, evde kullanılabilecek hızlı test kitleri de mevcuttur. Sonuçların doğruluğu için risk durumunda düzenli test yaptırmak önerilir.
Kadınlarda AIDS (HIV) Belirtileri
Kadınlarda AIDS belirtileri genellikle bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak vücudun farklı bölgelerinde ortaya çıkar. Kadınlarda sık görülen belirtiler şunlardır:
- Vajinal enfeksiyonlar: Tekrarlayan mantar enfeksiyonları.
- Adet düzensizlikleri: Hormonal dengesizlikler nedeniyle.
- Pelvik inflamatuar hastalık: Pelvik bölgede şiddetli ağrı.
- Lenf düğümlerinde şişlik: Özellikle boyun, koltuk altı ve kasık bölgelerinde.
- Ağız ve cilt lezyonları: Yaralar ve döküntüler.
- Kronik yorgunluk: Sürekli enerji kaybı hissi.
- Sık sık hastalanma: Bağışıklığın zayıflaması sonucu.
Kadınlarda belirtiler daha belirsiz olabilir, bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri kritik öneme sahiptir.
Erkeklerde AIDS (HIV) Belirtileri
Erkeklerde AIDS belirtileri de bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla kendini gösterir. Erkeklerde AIDS belirtileri şunlardır:
- Grip benzeri belirtiler: Ateş, boğaz ağrısı, kas ağrıları.
- Lenf düğümlerinde şişlik: Boyun, kasık ve koltuk altında fark edilir büyüme.
- Cilt döküntüleri: Gövde ve yüz bölgesinde kızarıklıklar.
- Ağız içinde yara: Pamukçuk veya aft şeklinde.
- Hızlı kilo kaybı: Vücut yağ ve kas kütlesi kaybı.
- Gece terlemeleri: Özellikle hastalığın ilerleyen evrelerinde.
- İştahsızlık: Sürekli mide bulantısı ve yemek yiyememe durumu.
Bu belirtiler, HIV’in vücutta ilerlediğinin ve bağışıklık sisteminin ciddi şekilde etkilendiğinin göstergesidir. Erken tanı ve tedavi ile hastalığın kontrol altına alınması mümkündür.
Sıkça Sorulan Sorular
AIDS için Hangi Doktora Gidilir?
AIDS veya HIV tanısı ve tedavisi için bir Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanına başvurulması gerekir. Enfeksiyon hastalıkları uzmanları, HIV enfeksiyonunu teşhis etmek ve yönetmek için özel eğitim almış doktorlardır. Ayrıca, bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri nedeniyle hastalık ilerlediğinde diğer uzmanlık alanlarından (örneğin dermatoloji, gastroenteroloji, nöroloji) destek alınabilir.
AIDS (HIV) Belirtileri Kaç Günde Ortaya Çıkar?
HIV enfeksiyonu sonrası belirtiler genellikle 2 ila 4 hafta içinde ortaya çıkar. Bu dönemde hastalar, ateş, boğaz ağrısı, lenf düğümlerinde şişlik, deri döküntüsü gibi grip benzeri semptomlar yaşayabilir. Ancak bazı kişilerde belirtiler daha uzun süre görülmeyebilir ve hastalık sessiz bir şekilde ilerleyebilir. Bu nedenle, şüpheli bir risk durumunda belirtiler beklenmeden HIV testi yapılması önerilir. Test, enfeksiyonun erken tespit edilmesi ve tedaviye başlanması için kritik önem taşır.
En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız
Dr. Öğr. Üyesi
Esra Ergün Alış
https://www.medicalpark.com.tr/_uploads/_images/_doctorProfile/2701Fogr.jpg
Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji
Medical Park Florya
https://www.medicalpark.com.tr/_assets/_i/mp_logo_red.jpg
Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji
24.6.2020
30.12.2024
1669089
Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.