Ağız ve diş bakımına yeterli özenin gösterilmemesi, yetersiz beslenme ve bazı hastalıklar nedeniyle diş etlerinde ortaya çıkan enfeksiyonlar, diş etlerinde iltihaplanmaya neden olabilir. Genellikle bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olarak oluşan diş eti iltihabı gingivitis olarak da adlandırılır. Oluştuğu bölgeye göre değişmekle birlikte, diş eti iltihabı genellikle ağız hareketleri ve yemek yeme esnasında zorluk ve ağrıya neden olur. Çoğu zaman birkaç gün içerisinde kendiliğinden iyileşir ve ağız hijyeninin tam olarak sağlanması dışında herhangi bir tedavi gerektirmez. Fakat iltihabın çok büyük olması ve 4-5 günden uzun sürmesi durumunda mutlaka diş hekimine başvurulmalıdır. Tedavi edilmeyen gingivitler, çok daha ciddi bir durum olan periodontite sebep olarak diş kaybına kadar varabilen sorunlara yol açabilir. Bu nedenle diş etlerinde oluşan iltihaplanmaların tedavisi konusunda gereken hassasiyet gösterilmelidir.
Diş eti iltihabı nedir?
Diş eti iltihabı, yaygın olarak bakteriyel kaynaklı enfeksiyonların yol açtığı ağız ve diş sağlığına ilişkin bir hastalıktır. Yetişkin bireylerde diş kaybının başlıca nedenlerinden bir tanesi olan gingivitis, genellikle küçük boyutlu iltihaplar şeklinde gelişir. Oluşum yerine göre kişiye herhangi bir rahatsızlık vermeyebileceği gibi bazı durumlarda ve özellikle de büyük inflamasyonlar söz konusu olduğunda çiğneme, konuşma ve yemek yemede güçlük çekilmesine neden olabilir. Basit bir hastalık olan diş eti iltihabı genellikle dişlerin uzun süre ve düzenli fırçalanması ile diş ipi kullanımı sonucunda kısa bir süre içerisinde iyileşir. Fakat ağız bakımına özen gösterilmemesi durumunda hastalık ilerleyerek ağızda farklı bölümlerde de iltihap oluşumuna neden olabilir ve diş kaybına kadar ilerleyebilir.
Diş eti iltihabı belirtileri nelerdir?
Diş eti iltihabı hastalığı basit düzeyde ise birçok insan tarafından fark edilemeyebilir. Bu nedenle herhangi bir belirti olmasa da diş etlerinde iltihaplanma söz konusu olabilir. Fakat iltihabın boyutu arttıkça veya bulunduğu yer belirtilerin hissedilmesine daha açık olan bir bölge ise gingivit kendini birtakım belirtilerle gösterir. En yaygın şekilde görülen diş eti iltihabı belirtileri şunlardır:
- Diş etlerinde hassasiyet, kızarıklık ve şişlikler
- Beyaz renkli iltihabi oluşumlar
- Dişlerin fırçalanması veya diş ipi kullanımı esnasında kanama
- Diş eti çekilmesi
- Dişlerde gevşeklik (sallanma)
- Konuşma ve çiğneme sırasında ağrı
- Sıcak ve soğuk besinlere karşı aşırı hassasiyet
- Ağız kokusu
Diş eti iltihabı nedenleri nelerdir?
Diş etleri, dişlere dışarıdan bakıldığında görüldüğü noktadan daha uzak bir kısımdan tutunur. Kalan kısım bir cep gibidir ve bu kısmın içine yiyecek artıkları ve plaklar yerleşip kalabilir. Bu durum diş eti iltihaplarının en yaygın oluşum nedenlerinden bir tanesidir. İnce bir bakteri tabakası olan diş plakları, ağız bakımının yetersiz olmasına bağlı olarak zamanla sertleşip tartar adı verilen diş taşlarına dönüşebilir. Tartarların da bu cep içerisine yerleşmesi diş eti iltihaplarının oluşumuna yol açar. Bu iki durum diş eti iltihaplarının en yaygın oluşum nedenleridir ve kontrol altına alınmadıkları takdirde diş etlerinin dişlerden ayrılmasına (diş eti çekilmesi) yol açabilir. Korunma yöntemi ise günde en az 2 kez dişleri ve dili düzenli ve etkili şekilde fırçalamak, her fırçalamadan sonra diş ipi kullanmaktır.
Bazı durumlarda farklı nedenlere bağlı olarak da diş etlerinde iltihaplanma meydana gelebilir. Bu nedenlerden bazıları şunlardır:
- Sigara ve tütün kullanımı
- Diyabet (şeker) hastalığı
- Bazı ilaçların kullanımı (kortikosteroidler, oral kontraseptifler, kemoterapi ilaçları, kalsiyum kanal blokerları vb.)
- Kırık dolgular
- Dişlerdeki yapısal bozukluklar
- Gebelik
- Genetik faktörler
Diş eti iltihabı türleri nelerdir?
Diş eti iltihabı temel olarak 2 farklı tür altında incelenir. Bunlardan ilki olan diş eti plağı ile indüklenen diş eti iltihabında plak oluşumu, sistemik faktörler, ilaç kullanımı ve yetersiz beslenme gibi nedenlere bağlı olarak gelişen gingivitlerin yer aldığı gruptur. Plaklara bağlı olarak oluşmayan gingival lezyonlar ise ikinci türü oluşturur. Bu iltihaplara genellikle belirli bir bakteri, virüs veya mantar türü neden olur. Genetik faktörler, alerjik reaksiyonlar, yara ve takma dişlere bağlı olarak gelişen ya da nedeni bilinmeyen diş eti iltihapları ise bu gruba giren diğer olgu türleridir. Hastalığın tedavisinin yapılabilmesi için diş eti iltihabı oluşumuna neden olan faktör, dolayısıyla hastalığın türü belirlenmelidir.
Diş eti iltihabı teşhisi nasıl konulur?
Dişlerde hassasiyet, ağrı, şişlik ve iltihap gibi şikayetlerle diş hekimlerine başvuran hastalarda diş eti iltihabı teşhisi, genellikle fiziki muayene sonucunda kolaylıkla koyulabilir. Fiziki muayenenin haricinde diş hekimleri tarafından daha önceden geçirilen diş operasyonları, tıbbi geçmiş ve semptomlar değerlendirilir. Muayene esnasında diş ve diş etleri, ağız ve dil kontrol edilir. Dişler arasında bulunan oyuklar ve diş cepleri incelenir. Derin ceplerin görülmesi durumunda kemik yapısının ve sağlığının gözden geçirilebilmesi için röntgen çekilmesi ve elde edilen görüntülerin değerlendirilmesi gerekebilir. Yapılan muayeneler sonucunda diş eti iltihabına neden olabilecek herhangi bir somut neden tespit edilemeyebilir. Nedeni belirlenemeyen bu olgularda daha detaylı tıbbi tetkikler gerekebilir. Ağız ve diş sağlığına ilişkin sorunlara vücudun farklı bölgelerinde yer alan hastalıklar da neden olabildiğinden gerekli görüldüğünde hastalar farklı tıbbi birimlere konsültasyon yapılır.
Diş eti iltihabı tedavisi nasıl yapılır?
Birçok hastalıkta olduğu gibi diş eti iltihabında da hastalığın erken evrede teşhis edilerek gerekli önlemlerin alınması, tedavi başarısını önemli ölçüde arttırır. Bu sayede daha ciddi diş eti hastalıklarının oluşumu ve diş kaybı önlenebilir. İyi bir ağız bakım rutini benimsenerek buna uyum sağlandığında, hekimin önereceği tedavinin tam olarak başarıya ulaşması mümkündür. Profesyonel diş eti bakımı, hastalığının tedavisinin temel taşıdır. Diş hekimleri tarafından uygulanan profesyonel diş temizliği ve diş taşı temizleme işlemleri gerekli ise öncelikle bunların uygulanması gerekir. Bu sayede dişlerdeki tüm plaklar, tartarlar ve diğer bakteri ürünleri ortadan kaldırılır. Bazı özel aletler, lazer veya ultrasonik cihazlar yardımıyla uygulanan bu işlemler iyileşmeyi hızlandırır ve hastalığın yeniden oluşma ihtimalini en aza indirir. Ardından gerekli ise diş restorasyonları uygulanmalıdır. Ağız ve diş yapısı ile uyumlu olmayan protezler, dişlerdeki yapısal bozukluklar ve diş temizliğinin önünde engel teşkil edebilecek diğer sorunlar bu şekilde ortadan kaldırılabilir.
Profesyonel bir temizlik ve bakımın ardından hastalara hekimler tarafından evde uygulamaları gereken tedavi planı anlatılmalıdır. Diş eti iltihabı nasıl geçer sorusunun en basit cevabı ağızda gerekli hijyenin sağlanmasıdır. Tüm sağlıklı bireylere önerildiği gibi diş eti iltihabı sorunu yaşayan kişilere de günde 3 kez dişler ve dilin uygun teknikle fırçalanması, düzenli diş ipi kullanımı önerilir. Genellikle hastalığın iyileşmesini hızlandıran ve oluşturduğu ağrı hissini azaltan antiseptik ve antiinflamatuar içerikli gargaraların kullanımı da önerilmektedir. Diş eti iltihabı tuzlu su ile de doğal şekilde tedavi edilebilmektedir fakat bazı durumlarda tuz ağızdaki yaralara zarar verebileceğinden bu konuda mutlaka hekime danışılmalıdır. Bu şekilde diş hekimlerinin önerileri doğrultusunda belirlenen tedavi planının uygulanması ile hastalık en geç birkaç hafta içerisinde kendiliğinden iyileşecektir. Dişlerde daha yoğun hasarı olan kişiler de implant nasıl yapılır konusunda bilgi almak için diş hekimlerine başvurabilir.
Eğer siz de diş eti iltihabı sorunu yaşıyor ve diş eti iltihabına ne iyi gelir diye merak ediyorsanız ağız bakımınızı düzenli olarak yapmayı ihmal etmemeli ve tedavi amacıyla bir diş hekimine başvurmalısınız. Tedavi sonrasında sağlığınıza kavuşmanızın ardından ağız bakımınızı tam olarak yapmaya özen göstererek yeniden diş eti iltihabına yakalanma riskinizi en aza indirebilirsiniz.
En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız
Ağız ve Diş Sağlığı
20.11.2022
20.11.2022
2429425
Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.