satır arası

Dolama

Tıp dilinde paronişi olarak tanımlanan dolama, el ya da ayak parmaklarında bulunan tırnak dokusunun etrafında yer alan epidermisin enfekte olmasıdır. Tırnak çevresi ve lateral tırnak yatağının enfekte olması ile ortaya çıkan bu durum, bazen üst tırnak yatağına ya da eponychium olarak tanımlanan tırnak diplerine de yayılabilir. Çoğunlukla tırnak çekilmesi, tırnakların yenmesi ya da manikür gibi küçük travmalar sonrasında görülür. Dolama, kızarıklık ve ağrılı bir sertlik ile başlar. Enfeksiyon sonucunda oluşan ve parmak iltihabı olarak da bilinen parmakta dolama, kişiye çok ciddi ağrı ve acı hissettirebilir. Ciltte renk, tırnakta renk ve şekil değişimi, tırnağın kalkması gibi belirtilerle karakterize olan paronişi, çoğunlukla ilaçla ve gerektiğinde cerrahi yöntemlerle tedavi edilir. Hastalar tarafından sıklıkla sorulan "Dolama nasıl geçer?" sorusunu yanıtlamadan önce "Dolama nedir?" bunu iyi anlamak gerekir.

Dolama nedir?

Kişinin yaşam kalitesini düşüren dolama hastalığı, genel olarak parmak boğumlarında bakteri üremesi sonucunda oluşan iltihaplı bir hastalıktır. Bazı durumlarda tırnak diplerine ve alt kısımlarına da yayılabilen dolama, tıp dilinde paronişi olarak adlandırılır. Dolamaya genellikle bakteriyel enfeksiyonlar sebep olsa da bazı durumlarda virüs ve mantar hastalıkları da paronişiye yol açabilir. Apse oluşumu, ağrı ve acıya yol açar. Ancak apse oluşmadan fark edilen vakalarda, hekim tarafından reçete edilen uygun antibiyotik kullanımı, bölgeye sıcak uygulamak ve parmağı kalp seviyesinin üstünde tutmak tedavi için yeterlidir. Apse oluştuktan sonra fark edilen dolama vakalarında ise apsenin drenajının yapılması gerekir. Bazı durumlarda apse kendiliğinde patlayabilir. Bu gibi durumlarda bölge ılık su ve sabunla güzelce yıkandıktan sonra antiseptik solüsyon ile temizlenmelidir. Aksi hâlde enfeksiyon, tırnak altına yayılarak enfeksiyon bölgesinin artmasına yol açabilir.

Dolama belirtileri nelerdir?

Hayati tehlike yaratmasa da kişinin hayat kalitesini oldukça düşürebilen dolama, pek çok belirti ile kendini gösterir. Bu belirtiler genellikle dolamanın en sık olduğu başparmak ve işaret parmakta görülür. Parmakta hassasiyet, kızarıklık, şişlik, kaşıntı ve zonklama şeklinde ağrı, dolamanın en sık görülen belirtileri arasında yer alır. Tırnağın şekil, renk ve dokusunda farklılık oluşabileceği gibi tırnak, tırnak yatağından hafifçe ayrılabilir. Ayrıca enfeksiyonun yayılması sonucunda parmağın gergin ve parlak görünmesi, aşırı terleme, titreme, kas ve kemiklerde hassasiyet, hâlsizlik ve yorgunluk da görülebilir.

Dolama çeşitleri nelerdir?

Dolamanın, akut, kronik ve herpetik olmak üzere üç farklı çeşidi bulunur. Hastalığın tedavisi, hastalığın türüne göre uygulanır. Bu yüzden kişide hangi dolama türünün bulunduğunun iyi anlaşılması son derece önemlidir.

  • Akut Dolama: Akut paronişi olarak da bilinen akut dolamaya nadiren bazı mantar ve virüsler sebep olsa da en sık görülen neden staphylococcus aureus bakterisidir. Akut dolamanın sebepleri arasında tırnak yeme, parmak emme ve tırnak kenarları ile oynama yaygındır. Özellikle çocuklarda ağız florasından ya da farklı bir deyişle ağız salgısından kaynaklanan akut dolama, tırnak çevresinde hızlı bir şekilde gelişir. Genellikle tek bir tırnakta görülen akut paronişi ağrı, şişlik ve parmakta gerginlik hissi ile başlar. Tedavi edilmediğinde apse oluşur ve apse, tırnak yatağında birikebilir. Akut dolamanın erken dönemde fark edilmesi, tedavinin kısa sürmesinde oldukça etkilidir. Erken dönemde fark edildiğinde günde birkaç kez ılık su ile yapılan kompres ve uygun antibiyotikli krem kullanımı, dolamanın hızla iyileşmesini sağlar. Ancak apse gelişimi varsa içinin boşaltılması gerekebilir. Bu durumda lokal anestezi altında cilt yüzeyi kesilerek apse boşaltılır.
  • Kronik Dolama: Apse gelişimi akut dolamaya göre daha nadir olsa da kronik dolamada da tırnak çevresindeki dokunun şiş, kızarık ve gergin olması, son derece yaygın olarak görülür. Atak zamanlarında, nemli ortamlarda ve su ile temas edildiğinde belirtilerde artış gözlenir. Tedavi edilmediğinde, zaman içinde tırnakların şekli ve rengi bozulur. Tırnak kalınlaşır, rengi koyulaşır ve tırnak yüzeyinde enine çizgiler oluşur. Genellikle alkali kimyasallarla uzun süre temas eden kişilerde görülen kronik dolama, bağışıklık sistemi zayıf kişilerde de sıkça görülür. Sistemik antibiyotiklerin yanı sıra cerrahi girişim ile kronik paronişi dokusu alınabilir.
  • Herpetik Dolama: Herpes simpleks virüsü (HSV) tip 1 ve tip 2 türlerinin neden olduğu herpetik dolama, çocukluk çağında görülen, nadir bir cilt hastalığıdır. Deri yüzeyinde yer alan yara ya da çatlaktan içeri giren virüs, herpetik dolamaya yol açar. Sıklıkla el ve nadiren ayak parmaklarının etkilendiği hastalıkta, parmakların uç bölgelerinde ağrı, kaşıntı ve pürüzlü cilt görüntüsü vardır. İlerleyen zamanlarda şişlik oluşumu ve kızarıklığın artması gözlenebilir. Tedavisinde genellikle antiviral ilaçlar kullanılır. Bulaşıcılık riski çok yüksek olduğundan herpetik dolama hastaları ile tensel temastan kaçınılmalı ve koruyucu önlem alınmalıdır. Bağışıklık sistemi zayıf kişilerin ve özellikle çocukların bu hastalarla temas etmemesi son derece önemlidir.

Dolama kimlerde görülür?

Akut, kronik ve herpetik dolama farklı kişilerde ve meslek gruplarında görülebilir. Akut dolama, nadiren mantar ve virüslerden kaynaklıdır. Genellikle staphylococcus aureus gibi bakteriler akut dolamaya yol açar.  Akut paronişi hastalığı çoğunlukla şu kişilerde görülür:

  • Parmak emme alışkanlığı olanlar
  • Tırnak ve etlerini yiyen kişiler
  • Parmak ve tırnağı etkileyen travmatik olay yaşayanlar
  • Manikür ve pedikür yaptıranlar
  • Takma tırnak kullananlar
  • Uzun süre ile parmakları alçıda kalanlar

Akut dolamaya göre çok daha uzun süren ve tekrarlayan kronik dolama, meslek hastalığına benzer bir durumdur. Kronik dolamaya yol açan bakterilerin fazla bulunduğu ortamda çalışanlarda sıklıkla görülür:

  • Çiftçiler
  • Balıkçılar
  • İnşaat işçileri
  • Ev hanımları
  • Temizlik malzemeleri ve kimyasallar ile sürekli temas hâlinde olanlar

Herpetik dolama ise çocuk ve ergenlerde görülen paronişin türüdür. Tek konağı insan olan herpes simpleks virüsü (HSV) tip 1 ve tip 2 dolamaya neden olur. Deri yüzeyinde yer alan yara ya da çatlaktan içeri girerek çoğalan virüs, eritem ya da farklı bir deyişle kaşıntılı kızarıklığa yol açabilir. Diğer dolama tiplerinde olduğu gibi ağrı ve şişliğe yol açan herpetik dolamanın bulaşıcılığı oldukça yüksektir. Sıklıkla şu kişilerde görülür:

  • Sağlık personeli
  • Çocuklar ve ergenler

Dolama tedavisi

Dolamanın uygun şekilde tedavi edilebilmesi için hastalığın neden kaynaklandığının saptanması son derece önemlidir. Dolamanın, mantar, virüs ya da bakteriyel bir enfeksiyondan kaynaklanması tedavi türünün farklılaşmasına yol açar. Bu yüzden dolama fark edilir edilmez uzman bir hekime başvurulmalıdır. Ancak hemen her dolama türünün başlangıç aşamasında sıcak pamuk ile yapılan kompres ve uygun antibiyotik kullanımı, belirti ve şikayetler artmadan dolamanın iyileşmesini sağlar. Dolama tedavisi için uygulanan bir diğer yöntem de ilgili parmağın, kalp seviyesinin üstünde tutulmasıdır. Bu, bölgeye olan kan akışını yavaşlatır, bölgedeki şişliğin azalmasını sağlar ve iyileşmeyi hızlandırır. İlgili parmağın hareketsiz kalması da benzer bir yöntemdir. Dolama tedavisi boyunca hekim tarafından reçete edilen antibiyotiği kullanmak, sigara ve alkol tüketimini bırakmak, hastalığın iyileşme sürecini hızlandıran faktörler arasında yer alır. Bazı durumlarda cerrahi müdahale de gerekebilir. Bu yöntemde cerrah, lokal anestezi altında parmakta yer alan apseyi boşaltır.

Eğer siz de kendinizde dolama hastalığı olduğundan şüphe ediyorsanız, en yakın sağlık kurumuna başvurarak muayene olmayı ihmal etmeyin.

En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız

Sosyal Medya Hesaplarımız:
Facebook | Instagram | YouTube | LinkedIn

Uzm. Dr.
Neşat Bozkurtgil
Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji
İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa
1390421

Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.