👩‍⚕️ Glutatyon Nedir? Glutatyon Nelerde Var?

Sağlıklı bir şekilde yaşama devam edilebilmesi için glutatyona, glutatyon için ise glutatyon nelerde var, sorunun yanıtının bilinmesine ihtiyaç duyulur. Sağlıklı yaşam için kişilerin elbette düzenli ve sağlıklı beslenmesine, düzenli olarak egzersiz yapmasına gerek vardır. Ancak tüm bunların yanı sıra vücudun sağlıklı kalabilmesi adına glutatyon adı verilen moleküle de düşünüldüğünden fazla ihtiyaç vardır. Glutatyon kısaca, kişinin sağlıklı kalabilmesini sağlayan en önemli molekül olarak tanımlanabilir.

Glutatyon Nedir?

Glutatyon; karaciğer tarafından üretilen, üç amino asitten oluşan ve vücutta doğal olarak bulunan antioksidanların başında yer alan bir moleküldür. Bu molekül, vücutta antioksidan görevi görür ve vücudun serbest radikallere karşı savaşmasına destek olur. Ancak uzmanlar, glutatyon üretiminin yaşın ilerlemesine bağlı olarak azaldığını ifade eder. Bu da kişilerin glutatyon takviyesi almasını gerektiren bir durumdur.

Sistenin, glutamik asit ve glisin glutatyonu oluşturan aminoasitlerdir. Normal şartlar altında, sağlıklı bir insanın karaciğeri bu molekülü doğal olarak üretir. Yetersiz beslenme, çevresel faktörler ve stres gibi etmenler, glutatyon üretiminde azalmaya neden olur. 

Doğal glutatyon seviyesinin elde edilemediği durumlarda; kapsül, sıvı ya da serum takviyeleri ile seviyenin dengelenmesi sağlanır. Bu molekül; dokuların yenilenmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve kalp hastalıkları gibi farklı birçok hastalığın tedavisinde de etkin olarak rol alır.

Glutatyon Nelerde Var?

Vücutta doğal olarak bulunan ve üç önemli aminoasitten oluşan bu molekül, insan sağlığı açısından son derece önemlidir. Günlük yaşam mücadelesi içerisinde herkeste stres, radyasyona maruziyet, yanlış beslenme alışkanlıkları ve vücuda zarar veren pek çok besin ögesinin tüketimi söz konusudur. Bu tarz yanlışlar ve çevresel etmenler, insan vücudunda zararlı serbest radikallerin meydana gelmesine neden olur.

Bu da kişilerin hastalıklara yakalanma riskini arttıran bir durum olarak karşımıza çıkar. Hastalıkların meydana gelme riskini en aza indirmek için ise glutatyona ihtiyaç vardır. Glutatyon molekülünün vücutta sentezlenebilmesi için besin takviyelerine gerek duyulur. Bu gibi durumlarda ise içerisinde doğal bileşikler ile sentezlemeye yardımcı olacak besin ögelerinin tüketilmesi tavsiye edilir. ‘Glutatyon nelerde var?’ sorusuna şu maddeler ile yanıt verilebilir;

• Elma

Elmanın yüzde seksen beşi sudur ve bu da vücut için büyük bir yarar sağlar. Aynı zamanda kalsiyum, fluor potasyum, magnezyum, silisyum, sodyum, manganez, çinko, bakır, fosfor, kükürt, bor ve tanen içeriğine de sahiptir. Bu minerallerin yanı sıra elmanın içerisinde A vitamini, B1 vitamini, B2 vitamini, B3 vitamini, B5 vitamini, B6 vitamini, C vitamini, G vitamini, E vitamini, K vitamini ve PP vitaminleri de yer alır.

• Kuşkonmaz

Kuşkonmaz içerisinde B vitamini ve C vitamini gibi önemli vitaminler yer alır. Bunların yanı sıra folat, demir ve magnezyumda yer alır. Aynı zamanda yüz gramlık bir kuşkonmazın içerisinde, 62,9 mikrogram K vitamini de yer alır.

• Sarımsak

Protein, A vitamini, B vitamini ve C vitamini bakımından zengin olan sarımsak, doğal bir antibiyotik olarak kabul edilir. Bunların yanı sıra sarımsağın içerisinde potasyum, magnezyum, kalsiyum, selenyum, çinko, fosfor ve demir de yer alır.

• Ispanak

Yüksek oranda C vitamini içeriğine sahip olan ıspanak, insan sağlığı açısından bir hayli önemlidir. Doğru bir şekilde yıkanması ve temizlenmesinin ardından tüketilmesi gereken bu yeşil yapraklı sebzenin içerisinde C vitaminin yanı sıra E vitamini ve B vitaminleri de yer alır. Aynı zamanda magnezyum, demir ve kalsiyum da yine ıspanağın yapısında yer alır. Bu sayede vücuttaki glutatyonun sentezlenmesine de büyük bir katkı sağlar.

• Greyfurt

Yüksek oranda C vitamini içeriğine sahip olan greyfurt aynı zamanda antioksidan, likopen ve lif bakımından da oldukça zengindir. Magnezyum, potasyum ve A vitamini de yine bu meyvenin içerisinde yer alır.

• Brokoli

Lahana grubunda yer alan brokoli, bu gruptaki en yüksek C vitamini değerine sahiptir. Aynı zamanda D vitamini, B5 vitamini ve B12 vitamini bakımından da hatırı sayılır oranlara sahiptir. Bu sebzenin yapraklarında, lahanadan sonra en yüksek A vitamini ve E vitamini yer alır. Brokoli, folik asit açısından da zengin içeriği ile sağlık adına büyük bir öneme sahiptir.

• Karnabahar

Karnabaharın içerisinde C vitamini, K vitamini ve folik asit yer alır. Bunların yanı sıra potasyum, magnezyum, mangan ve kalsiyum da yine karnabaharın bileşiğinde yer alır

• Lahana

C vitamini, K vitamini ve A vitamini bakımından yüksek değerlere sahip olan lahana, B vitamini bakımından da oldukça zengindir. Aynı zamanda sodyum, çinko, kalsiyum, potasyum ve magnezyum ile fosfor gibi pek çok minerali de bünyesinde barındırır.

Glutatyon Neden Önemlidir?

Glutatyon, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde oldukça önemli bir role sahiptir. Sağlıklı bir şekilde beslenen kişilerin genel olarak glutatyon seviyeleri normal bir şekilde seyreder. Glutatyonun önemli olmasının nedenleri arasında ilk olarak, vücuttaki serbest radikallerin ortadan kaldırılması yer alır. 

Glutatyon desteği ile vücut, bu serbest radikalleri ile savaşacak dirence sahip olur. Bu sayede de kişilerin belli başlı hastalıklara yakalanma ihtimali en aza indirilir. Aynı zamanda glutatyon, hücrenin en önemli organellerinden biri olan mitokondrinin korunmasını da sağlar.

Genel olarak glutatyon seviyesinin düşmesi halinde net semptomlar kendini göstermez. Ancak bazı hastalıkların meydana gelmesi halinde uzman hekimler, hastaların vücutlarındaki glutatyon seviyesini ölçer. Aynı zamanda düşük glutatyon seviyeleri, oksidatif stres ile ilişkilidir ve bu da birçok hastalığın başlamasında ya da mevcut hastalığın daha da ilerlemesine neden olan bir süreçtir.

Glutatyonun Faydaları Nelerdir?

Glutatyon, vücut için son derece yararlı olan bir molekül olarak, birçok hastalığı meydana gelme riskini en aza indirir. Glutatyonun insan vücudu üzerindeki olumlu etkileri şu şekilde sıralanabilir;

• Vücuttaki toksinleri ve ağır metalleri temizler
• Serbest radikaller ile savaşır
• Tümör hücrelerinin oluşumunu engeller
• İnflamasyonu azaltır
• İnsülin direncive tip 2 diyabetin olumsuz semptomlarını azaltır
• Karaciğer yağlanması için uygulanan tedaviyi kolaylaştırır
• Kişilerin kansere yakalanma riskini azaltır
• Kasların performansının artmasını sağlar
• Otizm tedavisinde etkilidir

Glutatyon Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Glutatyon Tedavisi Nedir?

Glutatyon tedavisi, kişilerin bu molekülün eksikliğine bağlı sağlık sorunları yaşaması halinde uygulanır. Sadece uzman hekimlerin kontrolü altında uygulanan bu tedavide hastalara oral yolla tablet, nebülizatör solunum ya da glutatyon serum damar yolu ile verilebilir. 

Uzman hekimlerin uygun gördüğü dozlarda uygulanan bu tedavi, iki aya kadar 500 mg olacak şekilde oral yollar ile yapılabilir. Genel olarak dört ila beş seans kadar süren tedavi, kişilerin sağlık durumlarına göre değişiklik gösterebilir.

Glutatyonun Zararları Nelerdir?

Son derece önemli ve gerekli olan bu molekülün, takviye halinde kişilere verilmesi birtakım yan etkilerin meydana gelmesine neden olabilir. Bu yan etkiler arasında karın bölgesinde şişkinlik ve kramplar yer alır. Bazı kişilerde solunum sıkıntıları ve alerjik reaksiyonlar görülebilir. 

Astım hastası olan kişilerin ise glutatyon soluması ise sakıncalı olabilmektedir. Glutatyon tedavisinin uzun süre devam etmesi ise kişilerin vücutlarındaki çinko seviyesinin düşmesine neden olabilir. Hamile ve emzirme sürecinde olan kadınlar için ise henüz net bir glutatyon tedavisinden söz edilmemektedir.

Glutatyon Hangi Hastalıkların Tedavisinde Etkilidir?

Glutatyonun belli başlı hastalıkların tedavi sürecinde etkili olduğu düşünülmektedir. Bu hastalıklar şu şekilde sıralanabilir;

• Lyme hastalığı
• Alzheimer
• Parkinson
• Kronik yorgunluk sendromu
• Damar tıkanıklığı
• Yüksek kolesterol
• Osteoartrit
• Katarakt
• Diyabet
• Glokom
• Kalp hastalıkları
• Hepatit
• Karaciğer hastalıkları
• Alkol kullanımına bağlı olarak meydana gelen sağlık sorunları

En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız

Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.