Koltuk altı kararması, renk pigmentlerinin çoğalması nedeniyle ortaya çıkan, cildin normalden daha koyu renkte görülmesi ile karakterize bir durumudur. Estetik görünümde bozulma, deride kuruluk, kaşıntı, hassasiyet gibi şikâyetlerle kendini belli eder. Sadece koltuk altını değil vücudun diğer bölgelerini de etkileyebilen cilt koyulaşması sorunu aşırı kilo, tip 2 şeker hastalığı, hormon bozukluğu ya da kanser gibi farklı rahatsızlıkların bir bulgusu olarak meydana gelebilir. Koltuk altı kararması ve koltuk altı kararmasına nelerin iyi geldiği konusundaki tüm bilgileri içeriğimizin devamında bulabilirsiniz.
Koltuk Altı Kararması Nedir?
Koltuk altı kararması, deride bulunan renk pigmenti sayısındaki artış nedeniyle cildin normal renginden daha koyu bir renk alması durumudur. Bu görünüm, eğer başka bir hastalığa sekonder olarak ortaya çıkmamışsa, genellikle sağlık açısından herhangi bir soruna neden olmaz. Bununla birlikte sıklıkla estetik açıdan kişiyi rahatsız ederek çözüm arayışına yöneltir. Özellikle havaların ısındığı ilkbahar ve yaz dönemlerinde kısa kollu kıyafetlere geçilmesi ile birlikte koltuk altları daha görünür hale gelir. Bu bölgenin vücudun diğer kısımlarına göre daha koyu renkte olması birçok kişide utanç duygusu ve özgüven kaybı ile sonuçlanır.
Koltuk Altı Kararması Bir Hastalık Belirtisi Midir?
Çeşitli sebepler ile ortaya çıkabilen koltuk altı kararmasının nedenleri arasında bazı ilaçların kullanımı, kanser, şeker hastalığı, hormonal rahatsızlıklar ve genetik aktarım sayılabilir. Ayrıca akantozis nigrikans hastalığının bir bulgusu da olabilir. Akantozis nigrikans, vücudun kıvrım yaptığı koltuk altı, boyun arkası, kasık, dirsek, diz gibi bölgelerde ciltte koyulaşmaya sebep olan bir çeşit cilt rahatsızlığıdır. Rahatsızlığın belirtilerinden bazıları etkilenen bölgelerde ciltte kuruluk, kadifeye benzer görünüm, kaşıntı ve kötü koku olarak sıralanabilir.
Koltuk Altı Kararması Nedenleri Nelerdir?
Koltuk altı kararması, yaş ve cinsiyet fark etmeksizin tüm bireylerde meydana gelebilen bir şikâyettir. Herhangi bir hastalığın bulgusu olabileceği gibi kötü hijyen, deodorantlar, epilasyon cihazı ya da jilet kullanımına bağlı tahriş gibi farklı nedenlerle de ortaya çıkabilir. Bu sağlık sorununun detaylı bir muayene ile altta yatan sebeplerini belirlemek, doğru tedavi prosedürüne karar vermek açısından önem arz eder. Çünkü etkili bir tedavi yöntemi ile başarılı sonuçlar elde edilebilir. Koltuk altı kararması nedenleri arasında şunlar sayılabilir:
Koltuk altı kararmasına neden olan bazı rahatsızlıklar kişiye ebeveynlerinden kalıtım yoluyla aktarılır. Bu nedenle aile üyelerinde veya akrabalarında cilt koyulaşması olan kişilerin kendilerinde de bu sorunun görülme riski vardır.
Bazı hormonal rahatsızlıklar insülin seviyesini bozarak kan şekerinde düzensizliğe neden olur. İnsülin seviyesinde meydana gelen değişimler vücuttaki pek çok dokuyu olduğu gibi cilt yapısını da etkiler. Bu hormonal bozukluklar arasında polikistik over sendromu, akromegali, cushing sendromu ve hipotiroidizm sayılabilir.
Bazı ilaçların kullanımı vücutta insülin-şeker seviyesinde değişikliklerle kendini gösterebilir. İnsülin seviyesindeki yükselmeler ise koltuk altı kararmasına yol açabilir. Örneğin steroid grubu ilaçların kullanımı, büyüme hormonu takviyesi, doğum kontrol hapları, insülin enjeksiyonu ve niasin alımı kan insülin seviyesi değişiklikleri yapabilmekte.
- İnsülin Direnci - Tip 2 Diyabet:
İnsülin direnci olan hastaların vücutlarındaki doku ve organlar insülinin etkilerine dirençlidir. Bu nedenle kan şekeri seviyesinin düşmesinde görevli olan insülin görevini yapamaz ve bu durumda kişinin kan şekeri yükselir. Buna bağlı olarak tip 2 şeker hastalığı ortaya çıkabilir. Kan glikoz seviyesinin yükseldiği diyabet, deri kararmasının sebeplerinden biridir.
Mide, karaciğer, kolon gibi sindirim sistemi organlarında görülen kanser tipleri cildin koyu renk almasında rol oynayabilir. Bu bölgelerde görülen kanser ve tümörler, büyüme faktörlerinin seviyesini artırabilir. Büyüme faktörleri ile uyarılan cilt pigment hücre sayısındaki artış bazı bireylerde cilt kararması olarak karşımıza çıkar.
Aşırı kilo, insülin direncini tetikleyen bir durumdur. İdeal vücut kilosundan fazla ağırlığa sahip olan bazı kişilerde şeker hastalığı riskinde artış olur. İnsülin direnci ve diyabet ise koltuk altı kararması sorununu tetikleyebilir.
Koltuk altı bölgesini çok tıraş etmek, koltuk altı kıllarını yolmak, aşırı terleme, deodorant kullanımı gibi bazı durumlar ciltte tahrişe neden olarak bölgede koyu renk görünümü gelişimine zemin hazırlayabilir.
Koltuk Altı Kararması Tedavi Edilebilir Mi?
Koltuk altı kararması tedavi edilebilir bir cilt sorunudur. Bu soruna neden olan faktörler detaylı bir inceleme sonucunda tespit edilerek tedavi sürecine başlanabilir. Altta yatan sebep bir hastalıksa, bu hastalığa yönelik tedaviler uygulanır. İlaç kullanımı nedeniyle deride kararma görülüyorsa, kullanılan ilaçların dozunun azaltılması ya da ilacın bırakılması gündeme gelebilir. Kararma, cilt tahrişine yol açan yanlış uygulamalar neticesinde ortaya çıkmışsa; yaşam tarzında bazı değişiklikler yapılarak koltuk altı renginin açılması yolunda adım atılabilir. Bu bilgilerin ışığında koltuk altı kararması tedavi yöntemleri arasında ilaç kullanımı, davranış değişiklikleri, obezite ya da insülin direnci gibi altta yatan sorunun tedavisi sayılabilir.
Koltuk Altı Kararmasına Ne İyi Gelir?
Koltuk altı kararması, sağlık yönünden ciddi problemlere neden olmasa bile estetik görünüm açısından bireyleri rahatsız edebilen bir problemdir. Bu sebeple derinin renginde koyulaşma şikâyeti olan kişiler, sıklıkla koltuk altı kararmasına ne iyi gelir sorusuna yanıt arar. Bu amaca yönelik olarak öncelikle detaylı doktor değerlendirmesi sonucunda probleme neden olan faktörlerin tespit edilmesi gerekir. Sonrasında altta yatan sebebe yönelik kullanılacak uygun yöntemler ile iyileşme sağlanabilir. Koltuk altı kararmasından kurtulmak için başvurulabilecek bazı ipuçları şunlardır:
- Koltuk Altını Nemlendirmek: Koltuk altı kıllarını temizlemek için kullanılan yöntemler bu bölgede tahrişe neden olabilir. Deride gelişen bu tahrişi azaltmak için nemlendirici krem, sabun veya losyon kullanmak ve mümkünse bu amaçla doğal ve kokusuz ürünler tercih etmek kararma sorunun önüne geçmeye yardımcı olabilir.
- Doğal Kürler Uygulamak: Doktor onayı ile evde hazırlanabilecek bitkisel içeriklerin ağız yoluyla alınması ya da cilt yüzeyine sürülmesi koltuk altı renginin açılmasında yardımcı olabilir. Bu beyazlatıcı kürler sıklıkla zerdeçal, limon suyu, patates, salatalık, yumurta gibi herkesin rahatlıkla temin edebileceği malzemeler içerir.
- Lazer Tedavisi: Lazer tedavisi ile derinin renginde açılma sağlanabilir. Ayrıca koltuk altı kararması nedeniyle meydana gelen derideki kalınlaşma, lazerin etkisi ile düzelebilir. Derinin incelmesi sağlanarak daha açık renkli bir cilt elde edilebilir. Bunun yanında lazer tedavisi ile tüylerde kalıcı azalma sağlanarak tıraş olma ihtiyacı minimuma indirilmiş olur.
- Tıraştan Uzak Durmak: Koltuk altındaki kılları tıraş ile temizlemek deriyi tahriş edebileceği için bu yöntemden uzak durmak deri renginin açılmasını sağlayabilir. Ayrıca tıraş yapıldıktan sonra cilt altında kalan kıllar zaman geçtikçe kalınlaşır ve bazı bireylerde cilt renginde koyu bir görünüme sebep olur. Kılların kalınlaşmaması için ağda gibi kılları kökünden alan yöntemlerin tercih edilmesi iyi olacaktır.
- Deodorant Kullanımını Sınırlandırmak: Deodorant gibi ter kokusunu önleyici ürünlerin çoğunluğu içeriğinde kimyasal maddeler bulundurur. Bu maddeler bazı kişilerde koltuk altlarında tahrişe neden olur. Tahrişe sekonder cilt kararmasını önlemek adına deodorant ya da roll on kullanımını sınırlandırmak ya da kimyasal içermeyen doğal ürünlere yönelmek fayda sağlayacaktır.
Koltuk altı kararması şikayetiniz varsa ve tedavi için çözüm arıyorsanız size en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak tedavi sürecinizi başlatabilirsiniz.
En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız
Dermatoloji (Cildiye)
12.10.2022
12.10.2022
87249
Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.