satır arası

Korona, 2019’un son günlerinde, Çin'in Wuhan kentinde bilinmeyen bir hastalık olarak yayılmaya başladı. İlk başta sıradan bir zatürre vakası sanıldı; ancak hızla artan vakalar ve sıradışı semptomlar, bu virüsün farklı olduğunu gösterdi. Sadece birkaç ay içinde tüm dünya genelinde gözlemlenmeye başlandı ve Dünya Sağlık Örgütü Mart 2020’de pandemi sürecini ilan etti. 

Korona (COVID) Virüs Ne Zaman Çıktı?

SARS-CoV-2’nin kökenini ortaya çıkarmak için sayısız araştırma yapıldı, fakat virüsün tam olarak nasıl yayıldığı bir sır olarak kaldı. Bilim insanları, SARS ve MERS gibi koronavirüslerin yarasalardan bulaştığını bilse de SARS-CoV-2’nin insanlara nasıl geçtiği kesinleşmedi. 

COVID-19’un ilk işaretleri Kasım 2019’da Wuhan’da küçük çaplı vakalarla başladı. Ancak Aralık’ta bu vaka sayısı hızla yükseldi; hastalar ağır bir zatürre tablosuyla, halsizlik, ateş ve nefes darlığı gibi şikayetlerle hastaneleri doldurdu.

Bu vakaların çoğu, Wuhan'ın ünlü "ıslak pazarı" ile ilişkiliydi. Taze et, egzotik hayvanlar ve deniz ürünleri satan bu yarı açık pazarlar, salgının merkezi olarak kabul edildi. 

COVID-19, Wuhan sınırlarının ötesine geçerek Çin genelinde ve ardından tüm dünyada hızlıbir şekilde yayılmaya başladı. Özellikle, virüsü taşıyan ancak semptom göstermeyen kişiler yüzünden virüs, kontrolsüz bir şekilde ilerlemeye devam etti.

Covid virüsünü taşıdığından haberdar olmayan taşıyıcılar, hastalığın fark edilmeden hızla ülke dışına taşınmasına sebep oldu. Dünya çapında ilk vakalar baş gösterdiğinde, artık COVID-19 çoktan yayılmıştı.

Türkiyede Covid-19 İlk Ne Zaman Başladı?

Türkiye’de COVID-19’un ilk vakası 11 Mart 2020 tarihinde tespit edildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, gece saatlerinde yaptığı açıklamayla, yurt dışından gelen bir Türk vatandaşında virüs tespit edildiğini duyurdu. Bu açıklama, Türkiye’de koronavirüsün varlığının ilk resmi teyidi olarak kayıtlara geçti.

Bu tarihten sonra vaka sayıları hızla arttı ve kısa süre içinde çeşitli tedbirler alınmaya başlandı. Okulların kapanması, seyahat kısıtlamaları ve karantina gibi önlemlerle salgının yayılması önlenmeye çalışıldı.

Koronavirüs Nasıl Yayıldı?

Koronavirüsün yayılma süreci birkaç temel aşamaya dayanır ve virüsün doğada nasıl dolaşıma girdiği, insanlara nasıl bulaştığı gibi farklı yönleri içerir. İşte koronavirüsün ortaya çıkışı ve yayılma yolları:

Koronavirüsün İlk Belirtisi

Süper Yayılma

Semptom Göstermeyen (Asemptomatik) Taşıyıcılar

Pandemi Dalgaları ve Mutasyonlar

Koronavirüsün İlk Belirtisi

Koronavirüsün küresel yayılım süreci, virüsün doğadaki dolaşımı, insanlara geçişi ve toplum içindeki bulaşma hızına göre çeşitli aşamalardan oluşur. Salgının kaynağı, hayvanlardan insanlara bulaşan zoonotik bir virüs olmasıdır. 

SARS-CoV-2'nin ilk olarak yarasalarda var olduğu bilinir, ancak doğrudan insanlara geçmemiş, muhtemelen aracı bir hayvan türü üzerinden insana bulaşmıştır. Bilim insanları, aracı canlının pangolin, yılan veya başka bir vahşi hayvan olabileceğini öngörmektedir. 

Bu geçişlerin Wuhan’daki bir pazar alanında meydana geldiği ve virüsün burada insana bulaşarak yayılmaya başladığı düşünülmektedir.

Süper Yayılma 

Bazı olaylarda, tek bir kişi virüsü kalabalık bir ortama hızla yayabilir. Bu durumlar "süper yayılma" olarak bilinir ve salgının başlangıç döneminde hızla yayılmasına neden olan ana etkenlerden biri olarak değerlendirilir. 

Özellikle düğünler, kapalı toplantılar, konserler gibi kalabalık organizasyonlar, yüksek sayıda insanın virüse maruz kalmasına yol açabilir. Süper yayılma olayları, farklı dönemlerde ve dalgalarda büyük yayılma zincirlerine sebep olmuştur.

Semptom Göstermeyen (Asemptomatik) Taşıyıcılar

Koronavirüs taşıyan bazı bireylerde hiçbir belirti görülmez, yani asemptomatik seyreder. Bu durum, enfekte olan kişinin kendini sağlıklı sanarak toplumsal etkileşime devam etmesiyle virüsün fark edilmeden yayılmasına neden olur. 

Ayrıca, kuluçka döneminde (2-14 gün) de bulaşıcılık mevcuttur; bu süreçte de semptomlar oluşmadan önce virüs diğer bireylere geçebilir. Bu nedenle, asemptomatik taşıyıcılar ve kuluçka süreci, virüsün kontrol altına alınmasını daha zor hale getirir.

Pandemi Dalgaları ve Mutasyonlar

Pandemi boyunca koronavirüs, mutasyonlar geçirerek yeni varyantlar oluşturmuştur. Her yeni varyant, virüsün yayılım hızını veya bulaşıcılığını etkileyebilecek farklı özellikler taşır. Delta ve Omicron gibi varyantlar, diğer varyantlara göre daha hızlı yayılabilmiş ve bazı bölgelerde vaka sayısının hızla artmasına sebep olmuştur. 

Bu değişimler, pandeminin farklı "dalga" dönemleri yaratmasına neden olmuş, böylece zamanla salgın farklı yoğunluk seviyelerinde devam etmiştir.

Koronavirüsün Yayılmasını Önleme Süreci

Pandeminin yayılmasını azaltmak amacıyla dünya genelinde çeşitli önlemler alınmıştır. Maske kullanımı, sosyal mesafe, hijyen kurallarına dikkat edilmesi ve kapalı veya kalabalık ortamlardan kaçınmak, bu tedbirler arasında yer alır. 

Ayrıca, aşılama kampanyaları sayesinde ağır hastalık ve ölüm oranları azalmış, böylece virüsün toplum içinde daha kontrollü seyretmesi sağlanmıştır. Aşılar, salgının kontrol altına alınmasında önemli bir araç haline gelmiştir.

Hangi Hayvan Covid’e Sebep Oldu?

COVID-19 pandemisine neden olan SARS-CoV-2 virüsünün kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bilimsel kanıtlar virüsün yarasalardan kaynaklandığını göstermektedir. Yarasalardaki koronavirüsler, SARS-CoV-2’ye genetik olarak oldukça benzerdir. 

Ancak yarasalardan insanlara doğrudan geçiş yaptığına dair kesin kanıt yoktur; muhtemelen başka bir ara taşıyıcı hayvan, virüsü insanlara bulaştırdı.

Bu ara taşıyıcı hayvanın hangi tür olduğu hala netleşmiş değil. Pangolinler, COVID-19'un çıkış sürecinde öne çıkan hayvanlardan biridir çünkü bazı pangolinlerdeki koronavirüsler SARS-CoV-2 ile benzerlik göstermektedir. Ancak, pangolinlerin kesin olarak COVID-19’un kaynağı olduğuna dair doğrudan bir kanıt bulunmamaktadır. 

İlk Aşı Girişimleri Ne Zaman Başladı?

COVID-19’a karşı ilk aşı girişimleri, Ocak 2020’de Çinli araştırmacıların virüsün genetik haritasını sunmasıyla hız kazandı. Dünyanın dört bir yanındaki laboratuvarlar, bu bilgiyi temel alarak hızlıca geliştirme sürecine geçti.

Küresel düzeyde ilk onaylanan COVID-19 aşısı, Pfizer ve BioNTech iş birliğiyle üretilen mRNA aşısıydı. Aralık 2020’de acil kullanım izni verilen bu aşı, kısa bir süre sonra uygulanmaya başlandı. Aynı zaman diliminde, Moderna ve AstraZeneca gibi firmalar da aşılarını hızla kullanıma sundu. 

Türkiye’de ise ilk aşı uygulaması 14 Ocak 2021’de, öncelikli olarak sağlık personeliyle başladı. Bu dönemde, Sinovac firmasının geliştirdiği aşı tercih edildi; ardından diğer aşılar da kullanılmaya başlandı.

Sık Sorulan Sorular

COVID-19'un kökeni nedir?

COVID-19'un kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, virüsün yarasalarda bulunan koronavirüslerle genetik benzerlik taşıdığı tespit edilmiştir. Virüsün, aracı bir hayvan üzerinden insanlara geçtiği düşünülmektedir. Ancak, kesin kökeni belirlemek için bilimsel araştırmalar devam etmektedir.

2024'te covid hala devam ediyor mu?

2024 yılı itibarıyla COVID-19 artık eskisi kadar ciddi bir tehdit oluşturmasa da tamamen ortadan kalkmış değil. Dünya genelinde COVID-19 vakaları büyük ölçüde azalmış durumda ve birçok ülke artık pandemi öncesi normale yakın bir hayat sürüyor. Ancak, virüs çeşitli varyantlarla hala dolaşımda. Bu nedenle, bağışıklık sistemi zayıf kişiler veya yaşlı nüfus için COVID-19 hala dikkat edilmesi gereken bir sağlık riski oluşturabiliyor.

Pandemi kapanma ne zaman oldu?

Türkiye’de COVID-19 salgını nedeniyle ilk kapanma önlemleri Mart 2020’de başladı. 16 Mart’ta okullar kapandı, ardından 21 Mart’ta 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı getirildi. Nisan’da hafta sonu yasakları başladı ve Ramazan boyunca tedbirler sıkılaştırıldı. En geniş kapsamlı kapanma ise 29 Nisan - 17 Mayıs 2021’de tüm ülke genelinde tam kapanma olarak uygulandı; bu dönemde yalnızca temel ihtiyaçlar için sokağa çıkmaya izin verildi.

En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız

Sosyal Medya Hesaplarımız:
Facebook | Instagram | YouTube | LinkedIn

Prof. Dr.
Mehmet Parlak
Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji
Medical Park Göztepe
50199

Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.