satır arası

Kulak arkasında kitle, cilt altı dokulardan kaynaklı olarak oluşabilecek enfeksiyonlardan, travmalardan ya da kanser gibi bazı önemli hastalıklardan kaynaklı ortaya çıkabilir.

Kulak arkası kitleleri genel olarak zararsız olsa da bazı durumlarda önemli sağlık sorunlarının habercisi olabilir.

Kitle genel olarak şişlik, ağrı, kızarıklık, hareket kısıtlılığı ve akıntı ile kendini gösterir. Bu belirtiler fark edildiğinde mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmak ve gerekli tetkikleri yaptırmak gerekir. 

Kulak Arkası Kitle Çeşitleri

Kulak Arkası Kitle Çeşitleri

Kulak arkasında oluşan ve ele gelen sert yapıdaki kitlelerin birçok çeşidi vardır. Kulak arkasında kitle çeşitleri şu şekilde sıralanabilir;

  • Lenf Bezi Şişmesi: Kulak arkasında kitle oluşumunun en sık görülen nedenlerinin başında lenf bezi şişmesi gelir. Kulak arkasında bulunan lenfler soğuk algınlığı, boğaz ve kulak enfeksiyonu gibi durumlarda hastalıkla savaştığından şişebilir
  • Lipom: Genel olarak zararsız olan ve tedavi gerektirmeyen lipomlar yağ dokusundan kaynaklanır ve yumuşak kitlelerdir. Lipomların boyutunun çok büyük olması cerrahi müdahale yapılmasını gerekli kılabilir
  • Sebase Kist: Yağ bezelerinin tıkandığında meydana gelen küçük ve içi sıvı dolu olan kistlerdir. Genel olarak ağrısız olup enfekte olduğundan ağrı ve şişme yapabilir
  • Dermoid Kist: Cildin ya da cilt altı dokularının normal seyrinden farklı olarak gelişmesi durumunda oluşur. Bu kistlerde saç, yağ ya da başka dokuların bulunması muhtemeldir
  • Tümör: Kulak arkası kist oluşan bir bölge olup, bu bölgede iyi huylu ya da kötü huylu tümör oluşma ihtimali vardır. Kulak arkasında kötü huylu tümörler nadir görülse de mutlaka tetkik edilmesi gerekir

Kulak Arkasında Kitle Tanısı Nasıl Konulur?

Kulak arkasında oluşan kitle genel olarak hastanın eliyle hissetmesiyle tespit edilir. Hasta kulak arkasında oluşan sertliği fark ettiğinden doktora başvurur ve doktor öncelikle fiziki muayene yapar. Fiziki muayenede doktor kitlenin yumuşaklık, sertlik bakımından yapısını, büyüklüğünü ve hareketini inceler. Eğer doktor yaptığı fiziki muayene neticesinde kitlenin boyutunun büyük olduğunu düşünüyorsa ya da başka riskli bir durum gördüyse kesin tanı koymak için çeşitli tetkikler isteyebilir.

Kitlelerde tanı için kullanılan en yaygın ve kolay yöntemlerin başında ultrason gelir. Ultrason ile kitlenin katı bir kitle mi olduğu ya da kitlenin içerisinin sıvıyla mı dolu olduğu tespit edilir. Eğer kitle karmaşık yapıtaysa ve dokuların detaylı incelenmesi gerekiyorsa bilgisayarlı tomografi ya da MR istenebilir. Bu tetkikler kesin tanı almak için etkili tetkiklerdir. 

Enfeksiyonlarda vücutta lenf bezlerinin şişmesine ve kitle görünümü almasına neden olabilir. Bu nedenle doktor tarafından kan tahlili talep edilebilir. Kan tahliliyle enfeksiyon ve diğer sistemik hastalıkların tespiti yapılır. 

Uzman hekimlerin kitleyi değerlendirmesi neticesinde kanserden şüphelenildiğinde tümörün iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğunu saptamak gerekir. Bunun için biyopsi ile kitle dokusundan örnek alınır ve kitlenin kanserli bir hücre olup olmadığı tespit edilir. Kulak arkasında oluşan tümörler genel olarak zararsız ve iyi huylu tümörlerdir. Ancak kanserde erken tanı önemli olduğundan mutlaka her ihtimal değerlendirilmeli ve gerekli tetkikler yapılmalıdır. 

Kulak Arkasında Kitle Nasıl Tedavi Edilir?

Kulak Arkasında Kitle Nasıl Tedavi Edilir?

Kulak arkasında oluşan kitle genel olarak hemen fark edilmeyen zaman içinde kitlenin büyümesiyle fark edilen yapılardır.

Bu nedenle kitle fark edildiği an doktora danışmak önem taşır. Kulak arkasında oluşan kitlenin belirtileri genel olarak şişlik olarak kendini göstermekle birlikte ek belirtilerde bulunabilir. 

Kitlelerin genel olarak en yaygın belirtisi şişliklerdir. Kulak arkasında oluşan kitleler genel olarak yumuşak ve dokunulduğunda hareket eden yapıdadır. Kitleler genel olarak ağrı yapmaz.

Ancak kitlede enfeksiyon oluşumu ya da iltihaplanma varsa dokunulduğunda ağrı hissi oluşabilir. Kitlenin olduğu bölgede enfeksiyon ya da iltihaplanma gelişmişse bu bölgede kızarıklık da görülebilir. Kitlenin boyutu, kişilerin hareketlerinde kısıtlama yaşamasına neden olabilir.

Bu anlamda özellikle büyük kitleler hareket kabiliyetini sınırlandırıcı etki gösterir. Eğer kitle bir kist ise akıntı oluşması muhtemeldir. Kistlerde genel olarak kitleden sıvı ya da irin akışı olabilir. Bu durum enfeksiyon belirtisi olmadığı için acil müdahale gerekir. 

Kulak arkasında oluşan kitlenin tedavisi kitleye neden olan soruna bağlı değişiklik gösterir.

Eğer kitle enfeksiyon kaynaklıysa antibiyotik tedavisi uygulanabilir. Ancak kitle bir kanser türüyse kanser tedavisi uygulanması gerekir. Bunun için öncelikle kitleye tanı koymak gerekir. 

Tanıdan sonra uygulanabilecek belli başlık tedavi seçenekleri vardır.

Kitlenin enfeksiyon kaynaklı olması durumunda antibiyotik tedavisi uygulanarak lenf bezlerindeki şişliklerin inmesi hedeflenir. Eğer kitle inflamasyona bağlı oluşmuşsa steroid ilaçlar kullanılarak tedavi yapılır.

Kitlede ağrı varsa hangi tedavi yöntemi kullanılırsa kullanılsın hastanın hayat kalitesini korumak amaçlı ağrı kesici reçete edilir.

Kitle çok büyük yapıdaysa, hastaya zarar veriyorsa, kanser riski taşıyorsa cerrahi müdahale gerekebilir. Özellikle lipom ve kistler cerrahi müdahaleyi zorunlu kılabilir.

Kitle bazen iyi huylu tümör olabilir. Bu durumda hastanın günlük hayatında herhangi bir soruna sebep olmadığı sürece takip yapılır.

Hastanın doktor kontrolü düzenli olarak yapılarak kitlenin boyutunun takibi yapılır. Eğer kitle kötü huylu bir tümörse kemoterapi ve radyoterapi tedavi seçenekleri değerlendirilir. 

Kulak Arkasında Kitle Ameliyatı

Kulak arkasında oluşan kitle ameliyatında kitleler tamamen çıkarılır. Genel olarak lokal anestezi ile gerçekleşen işlemde kitle çıkarılır ve yara bölgesi kapatılarak müdahale tamamlanır. Ameliyattan sonra iyileşme süreci genel olarak kısa olup, doktor tavsiyelerine uymak önem taşır.

Kulak Arkasında Kitle Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci

Kitle için cerrahi müdahale yapıldığında iyileşme süreci herkeste farklıdır. Genel olarak bölgede şişlik, kızarıklık ve ağrı oluşur. Bu belirtiler müdahaleden birkaç gün sonra kendiliğinden geçer. Ancak tedavi sonrası kişinin doktor tarafından verilen tavsiyelere, uyması iyileşme sürecini hızlandırır. 

Hastanın ameliyat sonrası reçete edilen ilaçlarını düzenli kullanması, bolca istirahat etmesi gerekir. Ayrıca doktor kontrollerine düzenli giderek dikişlerinin takip edilmesi önem taşır. 

Kulak Arkasında Kitle Hakkında Sık Sorulan Sorular

Kulak Arkasında Kitle için Hangi Bölüme Gidilir?

Kulak arkasında oluşan kitle fark edildiğinde kulak burun boğaz doktoruna gidilmesi gerekir. Uzman doktor tarafından fiziki muayene yapıldıktan sonra gerekli hallerde başka doktorlarla konsültasyon yapılabilir. 

Kulak Arkasında Kitle Tehlikeli midir?

Kulak arkasında kitle meydana gelmiş ise bunların birçoğu genel olarak zararsızdır. Lenf bezi şişmesi, lipom genel olarak tehlikeli değildir. Ancak kitlenin kötü huylu olma ihtimaline karşı gerekli tetkiklerin yapılması gerekir. 

Kulak Arkasında Kitle Kanser Midir?

Kulak arkasında kitle genel olarak iyi huylu ve zararsız olsa da bazı kitleler kötü huylu tümörlerdir. Bu kitleler genellikle sert ve ağrılı olup, hızlı büyür. Tümörün iyi huylu ya da kötü huylu olduğunun tespiti biyopsi ile yapılır. Bu nedenle durumu riske atmamak adına, herhangi bir belirtinin fark edilmesi halinde en kısa sürede uzman hekimlere başvurulması son derece önemlidir.

Kulak Arkasındaki Kitle Nasıl Temizlenir?

Kulak arkasında kitle genel olarak zararsız olduğundan müdahale gerektirmez. Ancak kitlenin kötü huylu olması ya da kitlenin çok büyük olması durumunda cerrahi müdahale gerekli olabilir. Bu durumda cerrahi müdahale yapılarak kitle temizliği sağlanır. Kitle genel olarak basit müdahalelerle tedavi edilebilir olsa da nadiren ciddi hastalıklara işaret edebilir. Bu nedenle alanında uzman doktora acilen başvurmak gerekir. 

En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız

Sosyal Medya Hesaplarımız:
Facebook | Instagram | YouTube | LinkedIn

Op. Dr.
Can Koçak
Kulak Burun Boğaz
Medical Park Tokat
3357

Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.