satır arası

Kulak Çınlaması(tinnitus) Nedir

Kulak çınlaması tek taraflı ya da iki kulağı da aynı anda etkileyebilen rahatsız edici bir semptomdur. Çınlama sırasında oluşan sesin bir dış kaynağı mevcut değildir ve kişinin çevresindeki insanlar da bu sesi algılayamaz.

Sık görülen bir problem olan kulak çınlaması çocuklarda da görülebilir ancak bu şikayetin yetişkinlerde tespit edilme sıklığı daha fazladır. Kulak çınlamasının görülme sıklığında yaş ile birlikte artış söz konusudur.

Nüfus genelinin %17'si bu şikayetten yakınırken, kulak çınlaması yaşlı nüfusun %33'ünü etkiler. Sıklıkla 40 ile 70 yaş aralığında ortaya çıkan bu şikayetin tüm yaş gruplarında da görülebileceği unutulmamalıdır.

Anatomik ve fonksiyonel değişikliklere bağlı görülebilen kulak çınlaması; uzun süre yüksek sese ya da çok sessiz ortama maruz kalınmasının yanı sıra travma sonrası da başlayabilir. Genellikle yaşla ilişkili işitme kaybı ya da dolaşım sistemi problemleri gibi sorunlara bağlı oluşan tinnitus, birçok kişide uygun tanı ve tedavinin ardından iyileşme gösterir.

Kulak Çınlaması Nedir?

Kulak çınlaması (tinnitus), akustik bir uyaran olmaksızın hastanın bir ses algılaması olarak da tanımlanabilir. Bu ses değişik ton, özellik ve karakterde olabilir. Çoğu zaman çınlama gibi duyulan ses, bazen uğultu, çan, rüzgâr veya ıslık sesi, makine gürültüsü, hışırtı, nabız sesleri gibi tarif edilir.

Tinnitus bir hastalıktan ziyade semptom yani belirti olarak değerlendirilir ve o şekilde ele alınır. İşitme sisteminin en sık karşılaşılan belirtisidir. Bu yakınmalar ruhsal sorunlara yol açacak veya hayat kalitesini ileri düzeyde bozacak kadar şiddetli olabilir bazı kişilerde ise tinnitus birkaç dakika içerisinde gelip geçici özellik gösterebilir.

Kulak çınlamasında kişinin duyduğu sese neden olabilecek hiçbir dış ses kaynağı yoktur. Sadece kişinin kafasının içinde olan ve dışarıdan algılanamayan bir ses olması nedeniyle tinnitus bazen “hayalet ses” olarak da ifade edilir.

Bu şikayet zaman içerisinde kişiyi yıpratıcı bir seyir izleyebilir. Bazı ağır vakalarda çınlama sesi çevresel sesleri bastıran boyutlara varabilir. Bu durum sonucunda da kişide stres, anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik rahatsızlıklara karşı bir yatkınlık söz konusu olabilir.

Kulak çınlaması tek ya da iki taraflı olarak ayrılabilir. Bir diğer sınıflandırma biçimi ise objektif ya da subjektif kulak çınlaması şeklinde yapılır. Objektif tinnitus olarak isimlendirilen kulak çınlamasında oluşan ses, hem kişinin kendisi tarafından hem de başka insanlar tarafından duyabilir.

Bu durum genellikle kulak içerisinde yer alan kan damarları ile ilgili bir anormalliğe işaret eder. Oluşum nedeni vasküler kaynaklı olan kulak çınlamalarında kalbin her atımında karakteristik bir ses ortaya çıkar.

Objektif tinnitus nadir görülen bir kulak çınlaması türüdür. Kulak çınlama vakalarının büyük çoğunluğu subjektif tinnitus olarak tespit edilir. Subjektif tinnitus türü kulak çınlaması olan kişiler sadece kendileri tarafından algılanabilen uğultu ve çınlama gibi sesler duyarlar.

Kulak Çınlamasına Ne İyi Gelir

Kulak Çınlaması Belirtileri Nelerdir?

Kulak çınlaması, kulakta duyulan ince ve tiz bir ses duyulması durumudur. Oldukça yaygın rastlanan kulak çınlamasında çan sesine benzer bir ses işitilir. Subjektif tinnitus durumundan şikâyetçi olan hastadan başkası bu sesi duymaz.

Çan sesi dışında uğultu ve tıslama şeklinde de duyulabilen seslerin frekansı kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bazı kişilerde ağır olarak seyredebilen kulak çınlaması vakalarında konsantrasyon güçlüğü ve işitme kaybı gibi semptomlar belirti tablosuna eklenebilir.

Kulak çınlaması şikayeti sürekli olarak var olabileceği gibi gelip geçici bir seyir de izleyebilir. Objektif tinnitus hastalarında ise ortaya çıkan ses ritmiktir ve rüzgar sesi şeklinde duyulur. Kalp atışları ile koordine şekilde oluşan bu ses pulsatil tinnitus olarak da isimlendirilir.

Genel olarak kulak çınlamasında oluşan sesin yüksekliği gün içerisinde değişkenlik gösterir. Geceleri çevresel gürültünün azalmasına bağlı olarak daha yoğun hissedilen kulak çınlaması şikayeti bazı kişilerde işitme kaybına neden olacak kadar ağır seyredebilir.

Örnek olarak gürültülü bir endüstriyel alanda çalışan kişiler yaklaşık 4000 hz tondaki bir sese maruz kalmaları sonucu işitme kaybı yaşarlar. Bu kişilerde travma sonrasında maruz kaldıkları ses frekansına yakın bir tonda kulak çınlaması meydana gelir.

Kulak çınlaması özellikle askeri personel olarak hizmet veren kişilerde sık rastlanılan bir şikayettir. Silah ateşlenmesi ve patlama gibi çalışma şartları içerisinde bulunan yüksek gürültü kaynakları bu kişilerde kulak çınlaması meydana gelmesinin temel nedenidir. Askeri personel dışında kulak çınlaması sinema sektörü çalışanları arasında sahne efektlerine yakın maruziyet sonucu da oluşabilir.

İşitme kaybı dışında hiperakuzi olarak adlandırılan işitme algısındaki artış hali, tinnitus şikayetine eşlik edebilecek şikayetler arasındadır. Hiperakuzi vakalarında hastalar kapı kapanması, sandalyenin hareket ettirilmesi ya da kitap kapağının kapanması gibi sesleri oldukça yoğun ve yüksek seste duyarlar ve hastalarda bu tarz normal çevresel sesler bile zaman zaman dayanılmaz bir hal alabilir.

Kulak Çınlamasının Nedenleri Nelerdir?

Normal kulak çınlaması bir haftadan ve beş dakikadan az sürer. Bu oldukça yaygın ve herkesin dönem dönem yaşadığı bir durumdur. Fakat patolojik çınlama, belirtilen süreden daha uzun sürer. Sürekli kulak çınlaması gibi durumlara ise genellikle işitme kaybı da eşlik eder.

Sadece hasta tarafından duyulan subjektif kulak çınlamasının pek çok nedeni olabilir. Bir kulak kirinin çınlamaya sebep olabileceği gibi, uzun süre yüksek sese maruz kalma, yabancı cisim, kulak zarında delinme, orta kulak iltihabı, orta kulakta sıvı birikmesi, iç kulak hücrelerinin zarar görmesi, orta kulakta bulunan kemiklerin ve eklemlerin sertleşmesi de çınlamaya neden olabilir.

Ayrıca işitme kaybı, alerji, kan basıncı değişiklikleri, meniere adı verilen rahatsızlık, şeker hastalığı, anemi, menopoz dönemi, hormon değişiklikleri, baş ve boyun bölgesinde yaşanan travmalar, tiroid hastalıkları, anevrizma denen damar genişlemeleri, işitmeyi sağlayan sinirleri etkileyen lezyonlar, yanlış ilaç kullanımı, nörolojik, metabolik veya psikiyatrik hastalıklar da "Kulak çınlaması neden olur” sorusunun yanıtları arasında yer alır.

Günümüzde yüksek sese maruz kalma kulak çınlamasının en sık rastlanan nedeni olarak görülür. Pek çok kişi farkında olmasa da kalabalık şehirlerde oluşan trafik ve şantiye gürültüsüne, endüstriyel gürültüye, güçlü alarm seslerine maruz kalmak kulak çınlamasını tetikleyebilir. Ayrıca yüksek sesle müzik dinlemek de bu nedenlere eklenebilir.

Dışarıdan özel teknikler muayene ile hekim ya da diğer kişiler tarafından duyulan objektif tinnitus ise vasküler patolojiler (damar hastalıkları), nöromusküler rahatsızlıklar (kas hastalıkları) ve lokal inflamasyon (bölgesel iltihaplanma) gibi farklı pek çok nedenden kaynaklanabilir. Tüm bu faktörler kulak çınlaması sebepleri içerisinde değerlendirilir.

Orta kulak ya da iç kulak yapılarının hasarlanması yükses ses nedenli oluşan kulak çınlamasının ardından ikinci sıklıkta karşılaşılan nedendir. Orta kulak genel olarak ses dalgalarının yakalanması ve güçlendirilerek iç kulağa iletilmesinden sorumludur. İç kulak yapıları ise bu ses dalgalarını beynin algılayabileceği elektriksel sinyallere dönüştürür. Beyne ulaşan elektriksel iletiler algılanıp yorumlanmasının ardından kişi bu sesi duyar.

Dolayısıyla kulağın iç bölgelerinde hasara neden olan travmalar ses dalgalarının işlenmesi ve algılanması ile ilgili süreçleri olumsuz yönde etkileyebilir. Kulak zarı ve küçük kemikçikler gibi orta kulak yapıları hasar gördüğünde ses dalgalarının güçlendirilerek iletilmesinde problem ortaya çıkar. Ayrıca yoğun diş ağrısı da kulak çınlaması hissi verebilir.

Fakat diş ağrısının doğrudan kulak çınlamasının bir nedeni olduğu tespit edilmemiştir. Dişteki hasarları yoğunlaşmış ya da görünümünden memnun olmayan kişiler zirkonyum kaplama fiyatları hakkında bilgi almak için genellikle diş hekimlerine baş vurmayı tercih edebilir. 

Çeşitli ilaçların kullanımı sonrasında da kulak çınlaması ya da diğer çeşitli işitme problemleri meydana gelebilir. Bu durum ototoksisite olarak ifade edilir.

Uzun süreli yüksek doz aspirin kullanımı, bazı kıvrım diüretikler (İdrar söktürücüler), sıtma ilaçları, eritromisin ve gentamisin etken maddeli antibiyotikler ve vinkristin gibi kemoterapi ilaçları, ototoksisite potansiyeli bulunan ilaçlar arasında yer alır.

İlaçlar dışında kulak çınlamasının diğer medikal nedenleri ise şu şekilde özetlenebilir:

  • Yaşlanmayla ilişkili işitme kaybı
  • Orta kulakta meydana gelen kas spazmı
  • Denge ve işitme ile ilgili şikayetlere neden olan Meniere hastalığı
  • Tansiyon yüksekliği
  • Kolesterol yüksekliği
  • Baş ve boyun yaralanmaları
  • Temporomandibular (çene) eklem hastalıkları
  • Kulak salgılarındaki aşırı artış

Kulak Çınlaması Çeşitleri Nelerdir?

Kulak çınlaması çeşitleri şikayetin karakteristiğine, nedenlerine ve şiddetine göre sınıflandırılır. Karakteristiğine göre çeşitlerine bakıldığında objektif ve subjektif çınlama karşınıza çıkar. Ayrıca işitsel halüsinasyonlar da elenmelidir.

Objektif kulak çınlaması hastanın kendisi tarafından ve dışarıdan duyulabilen sesler olarak nitelenir. Genellikle dışsal çınlama, işitsel çınlama şeklinde adlandırılır. Subjektif kulak çınlaması ise hastanın kendisinden başka kimsenin duymadığı bir nevi hayali olan ses duyulmasıdır ve işitsel olmayan çınlama olarak da adlandırılır.

Nedenlerine göre bakıldığında ise subjektif çınlama, kulak kaynaklı olabileceği gibi metabolik ya da nörolojik bir hastalığın sonucu oluşabilir. Objektif çınlama ise damar ya da kas hastalıklarına bağlı yaşanabilir. Şiddet düzeyine göre bakıldığında ise rahatsız edici olmayan, hafif, orta ve ileri düzeyde kulak çınlaması şeklinde sınıflandırmalar yapılabilir.

Kulak Çınlaması Neden Olur

Kulak Çınlaması Nasıl Geçer?

Kulak çınlamasının tamamen geçmesi için spesifik bir tedavi yöntemi maalesef bulunmamaktadır. Ancak bu semptomun hafifletilmesi ve yönetilmesi mümkündür. Öncelikle, çınlamanın altında yatan nedenin belirlenmesi kritik öneme sahiptir. İşitme kaybı, iç kulak sorunları, kulak enfeksiyonları veya tinnitus gibi durumlar, özel tedavilere ihtiyaç duyabilir.

Genel olarak, kulak çınlamasını hafifletmek ve kontrol altına almak için kullanılan yöntemler arasında işitme cihazları, beyaz ses makineleri, ses terapisi, gevşeme teknikleri ve yaşam tarzı değişiklikleri yer alır. Bununla birlikte, her birey farklıdır, bu nedenle en iyi tedavi yaklaşımını belirlemek için bir kulak burun boğaz uzmanı veya kulak doktoruyla çalışmak önemlidir.

Geçmeyen Kulak Çınlaması Neden Olur?

Geçmeyen kulak çınlamasının altında yatan birçok olası neden olabilir. Bu, işitme kaybı, kronik tinnitus, kalp-damar sorunları, nörolojik hastalıklar, ilaç yan etkileri veya stres gibi faktörler olabilir. Geçmeyen kulak çınlaması, bir doktora danışmayı gerektiren bir durumdur ve daha fazla değerlendirme ve tedavi gerektirebilir.

Sol Kulak Çınlaması Neden Olur?

Sol kulak çınlamasının nedeni, sağ kulak çınlamasının nedenleriyle benzerlik gösterir. Genellikle işitme kaybı, iç kulak sorunları, enfeksiyonlar, tinnitus veya yüksek ses düzeyine maruz kalma gibi faktörler sol kulak çınlamasına yol açabilir.

Sağ Kulak Çınlaması Neden Olur?

Sağ kulak çınlaması, yoğun kulak kiri, yüksek ses maruziyeti, kulak enfeksiyonu, işitme kaybı, stres ve bazı ilaçlar gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Nadiren de olsa, tümör veya anevrizma gibi ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir.

Sürekli Kulak Çınlaması Neden Olur?

Sürekli kulak çınlaması, genellikle işitme kaybı, iç kulak sorunları veya tinnitus gibi kronik bir durumun sonucu olabilir. Bu durumlar altında yatan nedenin belirlenmesi ve gerekirse işitme cihazları veya tinnitus yönetimi gibi tedavilerin uygulanması gerekebilir.

Kulak Çınlamasına Ne İyi Gelir?

Kulak çınlamasının hafifletilmesi ve yönetilmesi için birkaç etkili yöntem vardır. İşitme cihazları, tinnitus maskeleri veya beyaz ses makineleri, çınlamanın yoğunluğunu azaltabilir. Ses terapisi, bireyin çınlamayı daha iyi idare etmesine yardımcı olabilir.

Gevşeme teknikleri, stresin azaltılmasına katkıda bulunabilir ve bu da çınlamanın şiddetini hafifletebilir. Ayrıca, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapmak, gürültüye karşı korunma önlemleri almak ve stres yönetimi, çınlamayı hafifletmek için kullanılan etkili yöntemlerdir.

Strese Bağlı Kulak Çınlaması Nasıl Geçer?

Strese bağlı kulak çınlamasını yönetmek ve hafifletmek için birkaç etkili yöntem bulunmaktadır.

İşte bu tür bir çınlamayı geçirmeye yardımcı olabilecek bazı stratejiler:

  • Stres Yönetimi: Strese bağlı kulak çınlaması genellikle stresin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu nedenle stresi yönetmek, çınlamanın şiddetini azaltabilir. Meditasyon, derin nefes egzersizleri, yoga veya tai chi gibi rahatlama teknikleri, günlük stresi azaltmada yardımcı olabilir.
  • Sağlıklı Yaşam Tarzı Seçimleri: Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve yeterince uyumak, hem genel sağlığı hem de stresi olumlu yönde etkiler. Bu faktörlerin dengeli bir şekilde hayatınızda yer alması, kulak çınlamanın etkilerini hafifletebilir.
  • Beyaz Gürültü: Beyaz gürültü makineleri veya doğal ses kaynakları, çınlamanın rahatsız edici etkilerini maskeleyebilir. Bu cihazlar, yatak odasında kullanılarak uyku sırasında rahatlatıcı bir ses yaratmada etkili olabilir.
  • Psikoterapi ve Danışmanlık: Psikoterapi, strese bağlı kulak çınlamasını yönetmekte yardımcı olabilir. Bir terapist veya danışmanla çalışmak, stresle başa çıkma stratejileri geliştirmenize ve çınlamanın tetikleyicilerini tanımlamanıza yardımcı olabilir.
  • İlaç Tedavisi: Ağır stres durumlarında doktorunuz ilaç tedavisi önerebilir. Bu ilaçlar, stresi azaltabilir ve dolaylı olarak çınlamanın etkilerini hafifletebilir.
  • Gürültü ve Maruz Kalma Kontrolü: Kulak çınlamasını tetikleyen gürültüye karşı korunma önlemleri almak önemlidir. Kulak koruyucu cihazlar kullanmak ve gürültülü ortamlarda bulunmaktan kaçınmak, çınlamanın daha fazla kötüleşmesini önleyebilir.

Kulak Çınlaması Tanısı Nasıl Konulur?

Tanı koymak kulak çınlaması tedavisi için atılan ilk adımdır. Eksiksiz bir öykü anlatımı ve güçlü bir iletişim kurma, hasta-doktor ilişkisinde çok önemlidir. Kulak çınlamasının başlangıç zamanı, çınlamaya eşlik eden viral bir hastalığın olup olmadığı, gürültü ya da travmaya maruz kalınıp kalınmadığı gibi konuların tıbbi öykü alımı sırasında irdelenmesi son derece önemlidir.

Şikayetin çift kulakta birden ya da sağ kulak çınlaması veya sol kulak çınlaması gibi tek taraflı mı olup olmadığı hasta tarafından hekime eksiksiz ve ayrıntılı şekilde anlatılmalıdır.

Sesin türünün çan sesi, tıslama, çoklu sesler gibi seçeneklerden hangisine yakın olduğu sorgulanır. Seslerin oluşma sıklığı ve gürültüsü de doktora mutlaka aktarılmalıdır. Kulak çınlamasına ilişkin alınan öykü sonrasında yapılan nörolojik muayene, odyolojik değerlendirme gerekebilir.

Hekiminizin gerekli gördüğü bazı durumlarda radyolojik görüntüleme yöntemleri, laboratuvar tetkikleri tanı koymada yardımcıdır. X-ray grafiler ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi radyolojik tetkikler, kulak çınlamasına eşlik eden ve açıklanamamış işitme veya denge kaybı gibi şikayetlerin eşlik ettiği durumlarda kullanılabilir.

Odyografi adı veirlen işitme testleri, kulak çınlaması şikayeti olan kişilerde eğer varsa işitme kaybını ve derecesini ortaya koymaya yarayan tetkiklerdir. Hastaya aynı zamanda dinletilen hangi sesin frekansının duyduğu kulak çınlaması sesi ile benzerlik gösterdiği de sorulur. Odyolojist tarafından gerçekleştirilen bu işlemler de duyulan sesin şiddetinin de araştırılması sağlanır.

Böylelikle odyologlar kişinin şikayet ettiği sesi baskılayabilecek maskeleyici ses tonunu belirlerler. Maskeleyici ses tonunun sürekliliği ile şikayetin seyri arasında bir ilişki mevcuttur ve bu ses çınlamayı ne kadar bastırabilirse, durumun o kadar iyi seyirli olabileceğinden söz etmek mümkündür.

Kulak Çınlaması Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Muayene ve tetkikler sonucu çınlamanın sebebi ortaya konulur ve sonrasında kişiye özel uygun bir tedavi planlaması yapılır. Kulak çınlamasının azaltılmasına yönelik yüksek sesli müziğe maruz kalmaktan korunma, kan basıncının kontrolü, tuzlu yiyeceklerden uzak durma, kahve, kola ve sigara tüketiminden kaçınma, egzersiz yapma gibi tavsiyeler kulak çınlamasına ne iyi gelir sorusuna verilebilecek en iyi cevaplar arasında yer alır.

Kulak çınlamasının tedavi yöntemleri, çınlamanın sebebine bağlı olarak şekilleneceğinden tedavi seçenekleri oldukça geniş bir yelpazede değerlendirilir. Örneğin kulak yolundaki buşon denilen kulak kiri ya da yabancı cismin çıkartılması kulak çınlamasındaki neden bu durum olduğunda tedavi edicidir.

Direkt olarak kulak çınlamasına yönelik üretilmiş bir ilaç şu an için mevcut değildir ancak diğer bazı ilaçların kullanımına başvurularak gerçekleştirilen tedavi ile de duyulan ekstra seslerden kurtulmak mümkün olabilir. Trisiklik antidepresanlar ve anksiyete (kaygı) bozukluğunda başvurulan ilaçların kullanımı ile bazı vakalarda kulak çınlaması şikayeti kontrol altına alınabilir.

Ancak bu ilaçlarla yapılan tedaviye herkesten yanıt alınması mümkün değildir. Aynı zamanda bu ilaçların halsizlik, bulantı, konstipasyon (kabızlık) ve bulanık görme gibi yan etkileri de meydana gelebilir.

Stres genellikle tek başına kulak çınlamasına neden olan bir durum değildir ancak kaygı bozukluğu ya da depresyon kaynaklı oluşan çınlamalarda nefes egzersizi ve biofeedback kullanımı gibi çeşitli stres kontrolü sağlayıcı uygulamalar, şikayetin ve altta yatan nedenin kötüleşmesini engelleyici etki gösterebilir.

Bilişsel terapiler kişinin kulak çınlaması, nedeni ve etkileri hakkında bilinçlenmesini sağlar. Hastanın terapiler aracılığıyla farkındalığının arttırılması ile şikayetlerde bir gerileme sağlanabilir. Kulak çınlaması hastalarında uyku ile ilgili problemler de eşlik edebileceği için terapilerde uyku hijyeninin tekrar sağlanmasına yönelik olarak da etkili olabilir.

Kulak çınlaması kişinin farklı hastalıklar için kullandığı ilaçların yan etkilerinden kaynaklanıyorsa, ilaçlar doktor kontrolünde değiştirilir, bırakılır ya da tekrar düzenlenir. Kişiye gürültüden kaçınması önerilebileceği gibi, kulak iltihabı tedavisi ya da orta kulak boşluğunda yer alan sıvının tedavisi de gerekli durumlarda başvurulan tedavi yöntemleri arasında yer alır.

Kulak zarının delinmesi gibi patolojiler söz konusu olduğunda ise cerrahi bir müdahale gerektirebilir. Yine cerrahi olarak gerçekleştirilen kulak kemiği içinde yer alan iltihabın temizlenmesi bazı hastalarda tedavi edici etki gösterebilir.

İşitme siniri tümörü gibi durumların saptanması hâlinde cerrahi müdahaleye ve radyoterapi gibi tedavi yöntemlerine başvurulur. Çınlamaya, işitme kaybının da eşlik ettiği bazı durumlarda işitme cihazı kullanımı gündeme gelir. Bu yolla hem işitme kaybı hem de çınlama şikayeti giderilebilir. Bazı durumlarda ise tedavi edilecek bir problem ve işitme kaybı olmaz. Bu gibi durumlarda hastalara iç kulak kan dolaşımını artıran ilaçlar verilir.

Eğer çevre sessiz olduğunda, gece yatağa yattığınızda şikayetleriniz sizi daha fazla rahatsız ediyorsa, bu durumla başa çıkmanızı sağlayacak bir saat sesi, radyo ya da televizyon gibi ses çıkaran ses maskeleyici cihazların kullanımı önerilebilir. Bazı hastalar radyoda ayarlanmamış bir frekansın çıkarttığı cızırtılı sesleri diğer adıyla beyaz gürültüyü alçak sesle dinlemenin kendilerini rahatlattığını ifade eder. Böyle bir ses de rahatlatıcı olabilir.

Buna ek olarak ses üreten farklı cihazlar da kulak çınlaması şikayetinin tedavisi kapsamında kullanılabilir. Rahatsız edici özellik göstermeyen ve sürekli devam eden bir ses, kişinin kulak çınlamasını unutmasında yardımcı olur.

Bu yöntemler sıklıkla karşılaşılan kulak çınlaması nasıl geçer sorusunun cevabı niteliğindedir. Kulağa lazerle biyomanyetik etki uygulanan tedavi yöntemlerinin yanı sıra hastalar psikoterapi, hipnoz, meditasyon gibi diğer alternatif tedavi yöntemlerine de yönlendirilebilir.

Kulak çınlaması basit ve anlık bir şikayet olabileceği gibi kafatası tümörleri, dolaşım bozuklukları, damar hastalıkları gibi önemli bir hastalığın belirtisi olarak da karşımıza çıkabilir. Bu sebeple rutin sağlık kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmemeniz önerilir.

Kulak Çınlaması Hakkında Sık Sorulan Sorular

Yüksek Sese Maruz Kalan Kulak Çınlaması Nasıl Geçer?

Yüksek sese maruz kalan kulak çınlamasını yönetmek ve hafifletmek için öncelikle gürültüye karşı korunma önlemleri almak önemlidir. Kulak koruyucu cihazlar kullanmak, gürültülü ortamlarda bulunmaktan kaçınmak veya gerekliyse kulak tıkacı kullanmak, gelecekteki çınlamayı önlemeye yardımcı olabilir. Eğer çınlama başladıysa, dinlenmek ve sessiz bir ortamda zaman geçirmek, kulakların iyileşmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, kulak çınlamasını maskeleyen beyaz gürültü makineleri veya doğal ses kaynakları kullanmak da geçici rahatlama sağlayabilir.

Ani Kulak Çınlaması Neden Olur?

Ani kulak çınlaması, birdenbire ortaya çıkan ve genellikle şiddetli bir şekilde hissedilen bir durumdur. Bu tür çınlama, birçok farklı nedenle oluşabilir. İç kulak sorunları, işitme kaybı, kulak enfeksiyonları, travma, yüksek ses düzeyine aniden maruz kalma, ilaç yan etkileri veya sistemik sağlık sorunları gibi faktörler ani kulak çınlamasına yol açabilir. Bu tür bir çınlama durumu derhal bir sağlık profesyoneli tarafından değerlendirilmelidir, çünkü altta yatan neden hızlı bir müdahale gerektirebilir.

Boyun Fıtığı Kulak Çınlaması Yapar mı?

Boyun fıtığı, boyun omurlarının kaymasına veya disklerin sıkışmasına yol açan bir durumdur ve kulak çınlamasına yol açabilen birkaç neden arasında yer alabilir. Bu, sinir köklerine baskı yapabileceği için kulak çınlamasına neden olabilir.

Ancak bu, her boyun fıtığı vakasında meydana gelmez. Boyun fıtığı nedeniyle kulak çınlaması yaşıyorsanız, bir sağlık profesyoneli ile bu konuyu değerlendirmeniz önemlidir. Boyun fıtığı ile ilgili tedavi seçenekleri, çınlamanın giderilmesine yardımcı olabilir ve semptomların hafifletilmesine katkıda bulunabilir.

En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız

Sosyal Medya Hesaplarımız:
Facebook | Instagram | YouTube | LinkedIn

Prof. Dr.
Hakan Çankaya
Kulak Burun Boğaz
Medical Park Mersin
2096306

Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.