Halk arasında uyku hastalığı olarak da bilinen narkolepsi, gündüzleri aşırı uyku hali ve ani uyku atakları ile kendini gösteren nörolojik (sinir sistemi ile alakalı) bir hastalıktır. Narkolepsi kronik bir hastalıktır ve bazı durumlarda fark edilmesi güç olabilir. Çünkü uyku günlük rutinin bir parçası olduğundan aşırı uyku hali bir problem olarak görülmeyebilir ve narkolepsili hastalar sadece ‘uykuyu seven’ kişiler olarak tanımlanabilir. Ancak narkolepsi hastalığı günlük işlerde aksamaya sebep olabildiği ve okulda, işte ya da sosyal ortamlarda ciddi kazalara sebep olma riski taşıdığı için oldukça önemli bir hastalıktır.
Narkolepsi hakkındaki “Narkolepsi belirtileri nelerdir?”, “Uyku felci neden olur?” gibi sorularınıza cevap bulmak ve narkolepsi tedavisi hakkında daha fazla bilgi almak için yazımızın devamını okuyabilirsiniz.
Narkolepsi Belirtileri Nelerdir?
Narkolepsi belirtileri, uyku bozukluğu yaşayan hastalarda narkolepsi tanısı konulabilmesi açısından oldukça önemlidir. Narkolepsi belirtileri birden fazladır ve bu belirtiler narkolepsili hastalarda gece ya da gündüz görülebilir. Narkolepsi belirtileri aşağıdaki gibidir:
- Gündüz aşırı uyku eğilimi (EDS): Narkolepsi hastaları geceleri yeterince uyumuş olsa dahi gündüzleri aşırı uykulu ve uyuşuk hissederler. Bu belirti narkolepsinin ana belirtisidir ve hemen hemen her narkolepsi hastası gündüz aşırı uyku eğilimi gösterir. Bu aşırı uyku eğilimi günlük rutinde konsantrasyon sorunlarına ve unutkanlığa sebep olabilir. Ayrıca aşırı uyku eğilimi gün içerisinde uyku ataklarına da yol açabilir. Uyku atakları, aniden ve uyarı vermeksizin konuşurken, araba kullanırken veya herhangi bir günlük işle meşgulken gelebilir. Birkaç dakikadan yarım saate kadar sürebilen uyku atakları sonunda narkolepsi hastaları kendilerini daha zinde ve enerjik hissedebilirler ancak bu geçicidir. Bir süre sonra yeniden uykulu ve uyuşuk hissetmeye başlayabilirler.
- Katapleksi (Ani kas tonusu kaybı): Katapleksi ani kas tonusu kaybı olarak da bilinen ve kaslarda ani güçsüzlük görülmesine sebep olabilen bir narkolepsi belirtisidir. Katapleksi atakları ani ve yoğun duygularla tetiklenebilir. Örneğin kahkaha, heyecan, korku, şaşkınlık ve öfke gibi duyguların şiddetli olduğu durumlarda vücut katapleksi atağı ile cevap verebilir. Bu ataklarda dizler aniden bükülebilir, kafa istemsizce yana düşebilir ve çene kasları gevşediğinden konuşma esnasında geveleme görülebilir. Katapleksi atağı birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilir.
Katapleksi her narkolepsi hastasında görülmeyebilir. Katapleksi atağı yaşayan narkolepsi hastalarında ise aynı sıklıkta görülmeyebilir. Kimi hastalarda yılda birkaç kez katapleksi atağı görülürken kimi hastalarda gün içerisinde sık sık görülebilir.
- Uyku felci: Uyku felci, uykuya dalarken ya da uykudan uyanırken yaşanabilen geçici bir hareket edememe ve konuşamama halidir. Vücudun REM (hızlı göz hareketi) uykusu esnasında görülen geçici felç halini taklit ederek ortaya çıkar. REM uykusu hızlı göz hareketlerinin gerçekleştiği, uykunun rüya görülen evresidir. Uyku felci de tıpkı REM uykusundaki felç hali gibi geçicidir. Uyku felci, birkaç saniye ila birkaç dakika sürebilir. Her uyku felci atağı yaşayan hastanın narkolepsi hastası olduğunu söylemek mümkün değildir. Uyku felci narkolepsinin belirtilerinden sadece bir tanesidir ve uyku felci yaşayan hastaya narkolepsi tanısı konulabilmesi için uzman bir doktorun muayenesi mutlaka gereklidir.
- REM uykusunda değişiklikler: REM uykusu, uykuya daldıktan 1 saat sonra veya daha fazla süre içerisinde başlar. Narkolepsi hastalarında ise bu durum farklı olabilir. Narkolepsi hastaları uykuya daldıktan çok kısa bir süre sonra REM uykusuna geçebilirler. Ayrıca narkolepsi hastaları gün içerisindeki uyku ataklarında da REM uykusuna geçebilirler.
- Otomatik davranışlar: Otomatik davranışlar, uyku atakları esnasında görülebilen bir narkolepsi belirtisidir. Narkolepsi hastaları konuşma, yemek yeme, yazı yazma, araba kullanma gibi otomatik davranışları uyku esnasında sürdürebilirler.
- Halüsinasyonlar: Narkolepsi hastaları uykuya dalarken ya da uykudan uyanırken canlı ve ürkütücü halüsinasyonlar görebilirler. Bu halüsinasyonlara, bir hayvan ya da insan görmek, dokunulma hissi veya havada süzülme hissi örnek olarak verilebilir. Halüsinasyonlar uykuya dalarken görülüyorsa hipnogojik halüsinasyonlar olarak adlandırılır, uykudan uyanırken görülüyorsa hipnopompik halüsinasyonlar olarak adlandırılır.
Narkolepsi Nedenleri Nelerdir?
Narkolepsinin iki türü mevcuttur ve bu iki türden sadece Narkolepsi Tip 1’in sebebi bilinmektedir. Narkolepsi Tip 1 hastalığı, uykuyu düzenlemeye yardımcı olan hipokretin (oreksin) isimli kimyasal salgının üretiminin bozulması sonucu ortaya çıkar. Çalışmalar, Narkolepsi Tip 1 görülen hastalarda hipokretin üretiminde rol oynayan nöronların %90 veya daha fazlasının kaybolduğunu göstermiştir. Narkolepsi Tip 2 hastalığında ise hipokretin eksikliği görülmediğini gösteren çalışmalar da mevcuttur.
Bununla birlikte narkolepsiyi tetiklediği düşünülen bazı faktörler de bulunmaktadır. Bu faktörler şunlardır:
- Kalıtsal sorunlar
- Hormonal değişiklikler
- Stres
- Domuz gribi
Narkolepsi Çeşitleri Nelerdir?
Narkolepsi hastalığı, Narkolepsi Tip 1 ve Narkolepsi Tip 2 olmak üzere ikiye ayrılır. Narkolepsi Tip 1, katapleksili narkolepsi olarak da bilinir çünkü Narkolepsi Tip 1 ve Narkolepsi Tip 2’yi birbirinden ayıran temel nokta katapleksi görülmesidir. Narkolepsi Tip 1’de katapleksi görülürken Narkolepsi Tip 2’de katapleksi görülmez. Ayrıca hipokretin eksikliği de bu iki tip arasındaki farklardandır.
Narkolepsi Tanısı Nasıl Konulur?
Narkolepsi tanısı ancak uzman bir doktor aracılığıyla konulabilir. Doktorunuz, tüm şikayetlerinizi ve tıbbi öykünüzü dinleyip fiziksel muayenenizi yaptıktan sonra gerekli gördüğü takdirde çeşitli analizler ve testler uygular. Bu analiz ve testler şunlardır:
- Uyku analizi: Doktorunuz birkaç hafta boyunca uykunuzla ilgili kayıtlar tutmanızı isteyebilir. Birkaç hafta boyunca yaşadığınız belirtileri doktorunuz değerlendirerek tanı koyabilir.
- Polisomnografi (PSG): Polisomnografi, uykunun bir uyku merkezinde izlenmesidir. Uyku merkezinde gece boyunca çeşitli elektrolar, bantlar, sensörler ve kayıt cihazları aracılığıyla uykunuz analiz edilir. Polisomnografide şunlar değerlendirilir.
- Beyin dalgaları (Elektroensalografi (EEG) aracılığıyla)
- Göz hareketleri (Elektrookülografi aracılığıyla)
- Kas tonusu (Elektromiyografi (EMG) aracılığıyla)
- Göğüs ve karın hareketleri
- Kalp atışı (Elektrokardiyografi (EKG) aracılığıyla)
- Ağız ve burundan geçen hava kayıtları
- Kan oksijen seviyesi
- Epworth uykululuk ölçeği: Bu ölçek ile çeşitli aktiviteler esnasında uykuya dalma olasılığı değerlendirilir. Hastanın oturma, okuma, seyahat etme, konuşma, televizyon izleme gibi aktiviteler sırasında uykuya dalma olasılıkları hasta tarafından 1 ve 10 arasında puanlandırılır.
- Çoklu uyku gecikme testi (MSLT): Bu test de polisomnografi gibi yine bir uyku merkezinde gerçekleştirilir. Uyku merkezinde gün içerisinde birkaç kez uyumanız istenir. Bu test ile uykuya ne kadar hızlı ve kolay daldığınız ölçülür. Narkolepsi hastaları bu test sırasında kolaylıkla uykuya dalabilirler ve oldukça hızlı bir şekilde REM uykusuna geçebilirler.
- Hipokretin (oreksin) seviyelerinin ölçülmesi: Narkolepsi Tip 1, hipokretin eksikliği ile ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle hipokretin seviyesinin ölçülmesi narkolepsi teşhisini kolaylaştırır. Hipokretin seviyesi omurilikten alınan beyin omurilik sıvısı (BOS) aracılığıyla ölçülebilir.
Narkolepsi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Narkolepsinin bilinen net bir tedavisi henüz yoktur. Ancak hastanın yaşam kalitesini artırmak ve narkolepsi belirtilerini olabilecek en düşük seviyeye indirmeye yönelik tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler aşağıdaki gibidir:
- Doktorunuzun belirtilerinize yönelik reçeteleyeceği çeşitli ilaçlar (çeşitli uyarıcılar ve antidepresanlar)
- Alkol, kafein ve sigaradan uzak durmak
- Egzersiz yapmak
- Düzenli ve dengeli beslenmek
- Gündüz şekerlemeleri planlamak
- Düzenli uyumak
- Psikolojik destek almak
En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız
Nöroloji
26.9.2022
26.9.2022
123642
Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.