Humerus kemiği ya da farklı bir deyişle dirsekten omuza kadar olan bölgedeki kol kemiği ile kürek kemiği olarak bilinen skapulanın birleştiği noktada oluşan ağrılar, omuz ağrısı olarak değerlendirilir.
Kürek kemiğinin dış kısmında glenoid adı verilen bir yuva bulunur. Bu yuva humerus kemiğinin üst kısmının, kürek kemiği ile birleştiği eklem bölgesidir.
Kolun omuzdan hareket etmesini sağlayan glenoid isimli yuva, labrum adı verilen sert ve lifli doku katmanı ile kaplıdır.
Bu katman sayesinde üst kol kemiği ya da diğer bir deyişle humerus daha stabil bir şekilde hareketini gerçekleştirir.
Bölgedeki kas ve tendon gibi dokular da omuz ekleminin daha kolay ve stabil bir şekilde hareket etmesini kolaylaştırır.
Kas ve tendonların oluşturduğu yapı ise rotator kılıfı adı verilen bir tür yapı ile kaplıdır.
Kolun dört bir yana kolayca hareket etmesini sağlayan omuz eklemi, vücudun en esnek eklemi olmakla birlikte son derece karmaşık bir yapıya da sahiptir.
Esnekliğin sağladığı faydanın yanı sıra omuz eklemi, aynı zamanda bu yönüyle yaralanmalara da son derece açıktır.
Omuz bölgesinde oluşan travmalar, rotator kılıfında oluşan zedelenme ve yırtıklara yol açarak ağrıya yol açabilir. Ayrıca bu bölgedeki kas gelişimindeki zayıflık da omuz ekleminin çıkmasına yol açabilir.
Kireçlenme, sıkışma, yaralanma, enfeksiyon ve metabolik hastalıklar, boyun fıtığı ve fibromiyalji bu bölgede oluşan ağrıya neden olan yaygın sebepler arasında yer alır.
Sol ve Sağ Omuz Ağrısı Nedir?
Üst kol kemiği (humerus), kürek kemiği (skapula) ve köprücük kemiğinden (klavikula) oluşan, vücudun en büyük eklemi olan ve 4 yöne hareket edebilen omuz eklemi, pek çok yumuşak doku ile birbirine bağlı ve stabil bir hâldedir.
Omuz ağrısı, sıklıkla kemikleri çevreleyen ve hareketini sağlayan yumuşak doku zedelenmelerinden dolayı ortaya çıkar.
Omuz sıkışma sendromu olarak bilinen subakromial impingement, omuz ağrısı nedenleri arasında en sık görülenidir. Kolun baş seviyesinin üzerine kaldırmasıyla yapılan uzanma ve cam silme gibi hareketler ile oluşan omuz sıkışması, omuz bölgesinde bulunan tendonların, yine bu bölgede bulunan kemik yapılarının arasına sıkışması ile ortaya çıkar.
Tendinit ve bursit olarak bilinen rahatsızlıkların oluşumunda ise aynı harekete bağlı olarak sadece bir tendonun ya da rotator kılıfının yaralanması ile oluşur.
Omuz ekleminden kaynaklanan ağrıların yanı sıra farklı bölgelerde oluşan rahatsızlığa ait yakınmaların, bu bölgeye yansımasından dolayı da omuz ağrısı görülebilir.
Omuz sinirlerinde oluşan iltihaplanma, dolaşım bozuklukları, kalp ve akciğer rahatsızlıkları, boyun fıtıkları, iç organlarda bulunan sistemik hastalıklar, torasik çıkış sendromu, tümör varlığı, diyabet, tüberküloz ve fibromiyaljiye bağlı olarak gelişen bazı sağlık problemleri de omuz bölgesinde ağrı hissedilmesine neden olur.
Akut olarak gelişen yoğun omuz ağrıları genellikle yanlış harekete bağlı olarak meydana gelen kas ve tendon zedelenmelerinden kaynaklanır.
Bu tip durumlarda hekime başvurmadan önce omuz mümkün olduğunca az kullanılarak dinlendirilmeli ve buz uygulaması ile kas dokusu rahatlatılmalıdır.
Yaklaşık 15 dakikalık soğuk pres uygulaması, akut olarak gelişen omuz ağrılarının büyük bir kısmını rahatlatır.
Omuz ekleminin kullanımını kısıtlamak için yapılan askıya alma işleminden ise mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
Bu durum donuk omuz olarak bilinen farklı bir ortopedik rahatsızlığa neden olabilir.
Sadece geceleri artan omuz ağrısı ise nadiren, omuz çevresinde oluşan yumuşak doku tümörlerinden kaynaklanabilir.
Bazı mekanik problemler, erken dönemde tedavi edilmediğinde kısıtlılığa yol açarak, kişinin gündelik hayatını sekteye uğratır ve yaşam kalitesini düşürür.
Omuz ağrısının 2 günden fazla sürmesi ve iyileşme eğiliminde olmaması durumunda uzman hekime başvurularak, ağrıya sebep olan etken araştırılmalı ve uygun tedavi alınmalıdır.
Sol ve Sağ Omuz Ağrısının Nedenleri Nelerdir?
Omuz ağrısı olarak tanımlanan yakınmalara pek çok etken sebep olabilir. Bu ağrılar omuz eklemine ait sorunlardan kaynaklanabileceği gibi diğer pek çok rahatsızlığın bir belirtisi olarak da ortaya çıkabilir.
Bu yüzden omuz ağrısı, sık görülen eklem ağrıları arasında yer alsa da ağrının yeri, tipi ve şiddeti diğer bulgularla birlikte detaylı olarak değerlendirilmelidir.
Bu noktada hastanın muayene öncesinde hekime doğru anamnez vermesi önemlidir.
Hastanın öyküsüne göre hekim, fiziksel muayene sonrasında ek tetkikler isteyerek ağrıya neden olan durumu ortaya çıkarır ve uygun tedaviyi düzenler.
Sıklıkla karşılaşılan omuz ağrısı sebeplerinden bazıları şu şekilde sıralanır:
- Bursit: Kesecik iltihabı olarak bilinen rahatsızlık, kemik ve yumuşak doku arasında bulunan ve sürtünmeyi azaltan, içi sıvı dolu keseciklerin iltihaplanması ile meydana gelir.
- Fibrozit: Kötü bir vücut pozisyonu ile omuz ekleminin kullanılması sonucu kasların gevşeyememesinden kaynaklanan ağrı ve uyuşma olarak kendini gösterir.
- Donuk Omuz: Omuz hareketinin kısıtlanması ile ortaya çıkan omuz eklem kapsülünün sertleşmesi ile ağrı ortaya çıkar. Genellikle farklı sebeplerden oluşan omuz ağrısına bağlı olarak kişinin omzunu uzun süre ile hareket ettirmemesinden kaynaklanır.
- Omuz Çıkıkları: Kemik uçlarının zorlanmasına neden olan travmalar sonucunda omuz ekleminde ağrı oluşabilir.
Sol ve Sağ Omuz Ağrısı Tanısı Nasıl Koyulur?
Omuz ağrılarının büyük bir bölümü, omuz ekleminde bulunan yumuşak dokunun zedelenmesinden kaynaklanır.
Omuz eklem yapısının ayrıntılı olarak değerlendirilmesi için hekim, ayrıntılı fizik muayene sonrasında MR görüntülemesi yapılmasını isteyebilir.
Omuz bölgesinde yer alan kemik ve diğer dokuların ayrıntılı olarak incelenmesi ile birlikte kesin tanı koyulabilir.
Ancak bazı vakalarda, röntgen ve bilgisayarlı tomografi de yeterli olabilir.
Omuz ağrısı tanısının netleşmesi için bazı durumlarda multidisipliner bir yaklaşım sergilemek gerekir.
Örneğin travmalara bağlı olarak sinir yaralanması oluşan hastalara EMG yapılması da gerekebilir. Diğer rahatsızlıklara bağlı olarak omuz bölgesine ağrının vurması
durumunda da hekim, kişiyi ilgili bölüme yönlendirerek tanının netleşmesini sağlar.
Sol ve Sağ Omuz Ağrısı Nasıl Tedavi Edilir?
Kişinin hayat kalitesinin düşmesine ve bazı durumlarda günlük işlerini yapmasına engel olan omuz ağrısı, pek çok kişi tarafından karşılaşılan bir durumdur.
Genellikle kas zorlanması ve yanlış harekete bağlı olarak gelişen omuz ağrıları kısa süre içinde kendiliğinden iyileşirken, 2 günden fazla süren omuz ağrılarında iyileşme olmaması durumunda hekime başvurmak gerekir.
Travmalara bağlı olarak gelişen omuz ağrıları ise acil müdahale gerektirdiğinden, kişi vakit kaybetmeden en yakın sağlık kurumuna başvurmalıdır.
Omuz ağrısı şikayeti ile kişi hastaneye geldiğinde öncelikle hekim, ayrıntılı olarak hastanın öyküsünü dinler.
Fizik muayene yaptıktan sonra radyolojik görüntüleme ile omuz bölgesini inceler.
Ağrıya sebep olan rahatsızlığın tanısı konduktan sonra uygun tedavi düzenlenir. Bazı durumlarda basit ağrı kesici ilaçlar yeterli olurken, bazı vakalar multidisipliner bir yaklaşım gerektirir.
Var olan ağrı omuz ekleminden kaynaklanmıyorsa, bu bölgeye vuran ağrının kaynağı bu şekilde belirlenir ve tedaviyle ilgili bölüm hekimi ile birlikte düzenlenir.
Sol ve Sağ Omuz Ağrısı Nasıl Önlenir?
- Omuzu zorlayacak hareketlerden ve ağır yük taşımaktan kaçınılmalı.
- Sıcak günlerde özellikle araç içinde klimanın üflediği soğuk havanın direkt olarak vücut üstüne gelmesi engellenmeli.
- Yüksekten eşya alma ya da koyma gibi uzun süre ile kolların baş seviyesinin üstünde tutulması gereken hareketlerden kaçınılmalı.
- Oturma pozisyonunda kollar dirsek bölgesinden desteklenmeli.
- Günde birkaç kez kollar sırt bölgesine ve enseye koyularak egzersiz yapılmalı.
Siz de omuz ağrısı çekiyorsanız, sağlık kontrollerinizi düzenli olarak yaptırmayı unutmayın.
En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız
Prof. Dr.
Bahtiyar Demiralp
https://www.medicalpark.com.tr/_uploads/_images/_doctorProfile/qgrR1YLr.jpg
Ortopedi ve Travmatoloji
Medical Park Antalya
https://www.medicalpark.com.tr/_assets/_i/mp_logo_red.jpg
Ortopedi ve Travmatoloji
10.3.2020
29.5.2024
1292574
Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.