Omuz eklemi, kol ve gövde arasında bulunan hareket kabiliyeti oldukça yüksek ve dinamik bir eklemdir. Birçok yöne geniş açılarla hareket edebilmesi, eklemin kararlılığını azaltır. Bilyalı yapıdaki eklemin soketi çok sığ bir yapıya sahip olduğundan omuz eklemi diğer eklemlere oranla çok daha kolay bir şekilde yerinden çıkabilir. Omuz çıkması olarak adlandırılan bu durumda omuz eklemini destekleyen çevre dokular da gerilebilir ve yırtılabilir. Acil servislere büyük eklem çıkması tanısı ile başvuran hastaların yarısından fazlasında omuz çıkması söz konusudur. Ayrıca her yüz kişiden 1.7'sinde omuz çıkması görülür. Omuz çıkması durumunda yapılan yanlış müdahaleler sonucunda eklemlerde kalıcı hasar ve ağrılar ortaya çıkabilir. Bu nedenle omuz çıkması durumunda herhangi bir müdahale yapılmadan acil servislere başvurulmalıdır.
Omuz çıkması nedir?
Kol kemiği, gövdenin omuz kısmında bulunan bardak benzeri bir soketin içerisine yerleşerek omuz eklemini oluşturur. Birçok yöne hareket edebilen mobil bir eklem olması nedeniyle yapılan ters hareketler, kaza ve benzeri durumlarda omuz çıkmasıyla yaygın olarak karşılaşılır. Vücudun en hareketli eklemi olması nedeniyle çıkıklara yatkın olan omuz ekleminde en yaygın görülen çıkık türü, antero olarak da adlandırılan ön çıkıklardır. Çıkan omuz yerine yerleştirildikten sonra iyileşme süresi yaklaşık olarak 12-16 hafta aralığındadır. En yaygın olarak görülen omuz çıkması sebebi, omzun yana doğru açılmış ve dışarıya dönük olarak zorlanmasıdır. İleri yaşta, kemik ve eklem hastalığı olan bireylerde çıkıkların iyileşmesi oldukça uzun sürebilir. Aynı zamanda omuz çıkması durumunda yapılan bilinçsiz müdahaleler sonucunda da eklemde kalıcı nitelikte hasarlar oluşabilir.
Omuz çıkması belirtileri nelerdir?
Çıkık omuzda kol kemiğinin yuvarlak başı, soketinden dışarı çıkar. Bu durum belirgin semptomlarla kendini gösterir. Omuz çıkması belirtileri arasında şunlar yer alır:
- Kolun hareket ettirilememesi
- Kol hareket ettirilmeye çalışıldığında şiddetli ağrı hissedilmesi
- Omuzdaki yuvarlak görünümün yerini kare benzeri köşeli bir görünüme bırakması
- Kol kemiğinin üst kısmının omzun önünde deri altında bir yumru ya da şişliğe neden olması
- Omuzda morarma ve şişme
- Uyuşma ve karıncalanma
Bu semptomları yaşayan hastaların derhal acil servislere başvurarak yaşadıkları sorunu belirtmeleri gerekir. Çıkan omuz kesinlikle hasta veya yakınları tarafından yerine oturtulmaya çalışılmamalıdır. Bu durum eklemin çevresindeki dokulara, sinirlere ve kan damarlarına ciddi zararlar verebilir. Tıbbi yardım beklenirken üst kol mümkün olduğunca hareket ettirilmemelidir. Kol ve göğüs kenarı arasında kalan boşluğa yastık veya katlanmış bir battaniye gibi yumuşak bir cisim yerleştirilebilir. Eğer mümkünse bu süreçte alt kolun göğüste tutulmasını sağlayacak basit bir askı kullanılarak dirsek, dik açıyla bükülmelidir.
Omuz çıkması nedenleri nelerdir?
Kemiğin yerinden çıkması için omuza ani bir darbe almak veya güçlü bir kuvvet uygulamak gerekir. Omuz ekleminin aşırı dönmesi, üst kol kemiğinin yuvarlak ucunu omuz soketinden dışarı çıkarabilir. Üst kol kemiğinin omuz soketinden kısmi olarak çıktığı kısmi omuz çıkıkları da söz konusu olabilir. Omuz çıkması nedenleri arasında şunlar yer alır:
- Futbol, hokey, ragbi gibi temaslı spor aktiviteleri ile yokuş aşağı kayak, voleybol ve jimnastik gibi düşme riski olan sporlar
- Kazalar veya benzeri sebepler dolayısıyla omuza sert bir darbe gelmesi
- Merdivenden düşmek, herhangi bir nesneye takılarak düşmek gibi nedenlerle omuza darbe almak
Fiziksel olarak aktif olma eğilimi gösteren yirmili yaşlardaki genç bireyler, omuz çıkması için risk grubu içerisinde yer alır. Bununla birlikte ileri yaştaki bireyler, omuz çıkmasına neden olabilecek hareketlerde çok sık bulunmasa da olası bir omuz çıkığında iyileşme süresi genç bireylere oranla çok daha uzundur. Bu nedenle bu yaş grubundaki bireyler, kırık ve çıkıklar konusunda çok dikkatli olmalıdır. Omuz çıkmasından korunabilmek adına öncelikle dikkatli olunmalı, bunun yanı sıra temas sporları ile ilgilenen bireyler koruyucu kıyafetler kullanmalı, eklem ve kasların güçlendirilmesi adına tüm bireyler düzenli olarak egzersiz yapmalıdır. Omuz ekleminde gerçekleşen bir çıkığın ardından eklem çıkıklara daha yatkın hale gelebilir. Omuz instabilitesi adı verilen bu durumun yönetimi için hekim tarafından omuz kasları ve eklemini güçlendirme egzersizleri önerilebilir. Bu egzersizlerin uygulanması nüks riskini önemli ölçüde azaltır.
Omuz çıkması teşhisi nasıl konulur?
Omuz çıkmasını işaret eden öykü ve belirtilerle acil servislere başvuran hastalarda ilk müdahale yapılmadan önce mutlaka röntgen incelemesi yapılmalıdır. Röntgen çekildikten sonra omuz çıkması tam olarak teşhis edildikten sonra çıkığın yönü belirlenebilir ve kırık olup olmadığı tespit edilebilir. Omuz eklemi hekim tarafından kolay bir şekilde yerine yerleştirilebilir. Bu işlemin ardından hastada şiddetli ağrı söz konusu ise buna yönelik tedavi uygulamaları da yapıldıktan sonra manyetik rezonans (MR) incelemesi yapılarak omuz bölgesi detaylı bir şekilde incelenmelidir. Kemikte, yumuşak dokularda, bağ ve tendonlarda herhangi bir yaralanma olup olmadığı bu şekilde görülebilir. Omuz ekleminde veya çevresindeki sinirler ile kan damarlarında omuzdaki çıkığa bağlı olarak hasar oluşabilir. Bu tür durumlarda erken müdahale ve tedavi uygulamaları ile eklemde kalıcı herhangi bir hasarın oluşması önlenebilir.
Omuz çıkması tedavi yöntemleri nelerdir?
Omuz çıkıklarında redüksiyon adlı yöntemle çıkan eklem yavaşça yerine oturtulduktan sonra tıbbi görüntüleme yöntemleri yardımıyla omuz bölgesi değerlendirilir. Kemiklerde kırıklar söz konusu ise bunların tedavisi için bazı durumlarda cerrahi operasyonlar ve ortopedik bakım gerekli olabilir. Redüksiyon işlemi sonrasında kemiğin olması gereken açıda olup olmadığı da teyit edilebilir. Bazı kişilerde omuz çıkması sonucunda bağlar, tendonlar ve eklem çevresindeki dokularda yırtılmalar oluşabilir. Bu tür doku hasarlarının onarımları için de cerrahi operasyonlara başvurulması gerekebilir. Doku hasarlarının söz konusu olduğu hastalarda buna ilişkin cerrahi tedavi uygulamaları, omuz çıkmasının tekrarlamasını önlemeye de yardımcı olur. Omuzdaki dokuların onarımı için yapılan cerrahi gereksinimler, genel anestezi altında yapılır. Genellikle küçük kesiler açılarak ucunda ışık ve kamera bulunan ince bir tüp kullanılarak operasyon gerçekleştirilir. Az sayıda operasyonda ise özellikle de tekrarlayıcı çıkık ihtimali söz konusu ise açık operasyon tercih edilir ve kemikler istenilen şekilde hareket ettirilir. Dokular aşırı miktarda gelişmiş fakat yırtılmamışsa güçlendirme egzersizleri yapılarak ameliyatsız tedavi sağlanabilir.
Omuz yerine yerleştirildikten sonra birkaç gün boyunca askıda kalması gerekebilir. Ağrının hafifletilmesi için ağrı kesici ilaçlardan yararlanılabilir. Genellikle belirli bir süre sonraya kontrol randevusu verilir ve bu muayenede omuz eklemi yeniden kontrol edilir. Belirli olgularda fizik tedavi uygulamaları gerekli görülebilir. Tedavi sonrasında omuz çıkmasının tamamen düzelerek eski formuna dönmesi 12 ile 14 hafta kadar sürer. Çoğu fiziksel aktivite, tedaviden 2 hafta sonra yapılabilir hale gelir. Fakat ağır kaldırma ve spor aktivitelerine başlamak için 6 hafta ile 3 ay arasında bir süre beklenmelidir. Bu süreler hakkında gerekli bilgi tedaviyi gerçekleştiren hekim tarafından verilir. Bedensel olarak çalışan kişilerin işlerine dönmesi 4 haftayı bulabilir. Çıkıkla birlikte kemiklerinde kırık da tespit edilmiş olan hastalarda tüm bu süreler uzayabilir ve askı kullanma süresi 6 haftaya çıkabilir.
Eğer siz de omuz çıkması belirtileri yaşıyorsanız veya tekrarlayan omuz çıkığı probleminiz varsa bir sağlık kuruluşuna başvurarak gerekli muayene ve tanı testlerinizi yaptırabilir, sağlığınızı koruyabilirsiniz.
En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız
Ortopedi ve Travmatoloji
5.8.2020
5.8.2020
226617
Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.