Salisilik Asit Nedir? Ne İşe Yarar?

Salisilik asit, pek çok yararlı özelliğe sahip olması nedeniyle ilaç ve kozmetik sektörlerinde yaygın bir şekilde tercih edilir. Cilt bakım ürünlerinde ve akne tedavisinde sıkça kullanılır. Ayrıca, keratolitik (ölmüş deri hücrelerini dökücü) etkisi sayesinde ciltteki ölü hücreleri uzaklaştırır ve gözeneklerin açılmasına yardımcı olur. Son yıllarda cilt bakımında asit kullanımı ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalar salisilik asit gibi asitlerin cilt tonunu eşitlemeye, ciltteki leke, sivilce ve akne gibi oluşumları azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir.

Salisilik Asit Nedir?

Cilt bakımı ve sağlığı üzerinde uzun yıllardan bu yana yapılan çalışmalar bazı asitlerin, doğru şekilde uygulandığında, cilt sağlığına önemli faydaları olabileceğini göstermektedir. Salisilik asit, glikolik asit, azelaik asit gibi asitler günümüzde cilt bakımı denildiğinde ilk akla gelenlerdir. Son yıllarda popülerliği artsa da kaynaklara bakıldığında salisilik asidin çeşitli cilt sorunlarının tedavisinde yaklaşık 2000 yıldan bu yana destekleyici olarak kullanıldığı görülebilir.

Beta hidroksi asit olarak bilinen salisilik asit, cilt sağlığı ve güzelliğinde öne çıkan bir bileşiktir. Yağda çözünebilen yapısı sayesinde gözeneklere nüfuz eder ve tıkanıklıkları ortadan kaldırarak ciltteki pürüzlü görünümü azaltmaya yardımcı olur. Aynı zamanda güçlü antibakteriyel özellikleriyle de ön plana çıkar. Cilt sağlığı için oldukça gerekli olan bu asit, cildin temizlenmesi ve bakımı için ideal bir seçenektir.

Salisilik Asit Ne İşe Yarar?

Salisilik asit günümüzde çeşitli kimyasal ajanların deriye uygulanarak deride hasar meydana getirilmesini ve ardından cildin yenilenmesini amaçlayan kimyasal peeling uygulamalarında sıklıkla tercih edilen bir bileşiktir. Peki, salisilik asit ne işe yarar? Salisilik asit cilt tonu dengesizliklerinden akneye kadar pek çok cilt probleminde etkili çözüm sunabilir. Salisilik asidin başlıca faydaları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Gözeneklerin temizlenmesine yardımcı olabilir: Hava kirliliği, ölü deri hücreleri, yağlanma gibi nedenlerle ciltteki gözenekler tıkanabilir. Bunun sonucunda sivilce, siyah nokta, yağ bezesi gibi cilt sorunları açığa çıkabilir. Salisilik asidin cilt üzerindeki en önemli faydalarından bir tanesi gözenekleri temizlemesidir. Salisilik asit özel bileşenleri sayesinde ciltte daha derinlere ulaşabilir ve gözeneklerin tıkanmasına neden olan ölü deri hücrelerini uzaklaştırmaya ve gözeneklerin temizlenmesine yardımcı olabilir.
• Sivilce oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir: Bazı bilimsel çalışmalar salisilik asidin güçlü antimikrobiyal ve antiinflamatuar özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. Akne oluşumunun en önemli nedenlerinden bir tanesi ciltte bakteri birikimine bağlı olarak gelişen iltihaplanmadır. Salisilik asit antienflamatuar ve antimikrobiyal özellikleri sayesinde özellikle akne tedavisinde destekleyici olarak kullanılabilir.
• Hiperpigmentasyon (deride renk koyulaşması) tedavisinde destekleyici olarak kullanılabilir: Çeşitli nedenlerle deride melanin üretiminin artması sonucunda cilt tonunda koyulaşma görülebilir. En sık karşılaşılan hiperpigmentasyon türlerinden bir tanesi malezmadır. Malezma güneşe uzun süre maruz kalmaya bağlı olarak deride kahverengi lekelerle karakterize olan bir cilt sorunudur. Hiperpigmentasyon tedavisinde glikolik asit, laktik asit ve salisilik asit gibi kimyasal soyucu ajanlardan sıklıkla faydalanılır. Salisilik asit cilt üzerindeki ölü deri hücrelerini soyucu etkisi sayesinde uzmanlar tarafından malezma başta olmak üzere hiperpigmentasyon tedavisinde sıklıkla kullanılan ürünlerden bir tanesidir.
• Cildin yağ dengesinin korunmasına yardımcı olabilir: Salisilik asit, yağda çözünen yani lipofilik bir bileşiktir. Bu özelliği sayesinde ciltteki yağ hücreleri ile karışarak ciltte sebum miktarının dengelenmesine yardımcı olabilir. Bu sayede ciltte yağ bezesi ve sivilce oluşumunun en aza indirilmesine yardımcı olabilir.
• Saçtaki yağlanmayı kontrol altına almaya yardımcı olabilir: Salisilik asit yağda çözünür özelliği sayesinde saç foliküllerindeki yağ hücreleri ile karışarak saç yağlanmasını da kontrol altına almaya katkı sağlayabilir.

Salisilik Asit Nasıl Kullanılır?

Cilt bakımında salisilik asit kullanırken cilt tipine ve cilt sorununa uygun dozun seçilmesi ve uzman kontrolünde uygulanması önemlidir. Günümüzde salisilik asit tonik dahil olmak üzere losyon, krem, maske gibi cilt bakım ürünlerinde sıklıkla kullanılan bir bileşiktir. Birleşik Devletler Ulusal Tıp Kütüphanesi (National Library of Medicine) verilerine göre akne tedavisi için salisilik asit içeren jel, sabun, serum gibi ürünlerin içerisinde %0,5-7 arasında değişen miktarda salisilik asit bulunabilir. Bununla birlikte kimyasal peeling uygulamalarında bu oran daha yüksek olabilir. Araştırmalar salisilik asidin kimyasal soyucu ajan yani kimyasal peeling olarak %30 konsantrasyona kadar kullanılabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte salisilik asit ihtiva eden serum, tonik, nemlendirici gibi ürünler tercih edilirken uzman hekim görüşü alınması istenmeyen olumsuzlukların önüne geçilmesine yardımcı olabilir.

Salisilik Asit ile Kimyasal Peeling Nasıl Uygulanır?

Akne, hiperpigmentasyon gibi cilt sorunlarının tedavisinde ciltteki ölü tabakayı soyarak cildin yenilenmesini sağlayan kimyasal peeling uygulamalarından sıklıkla faydalanılır. Salisilik asit kullanılan kimyasal peeling uygulamalarından önce uzman hekimler cildi hazırlamak için bazı ürünlerin kullanılmasını önerebilir.

Kimyasal peeling uygulama sıklığı ciltteki sorunun derecesine bağlı olarak 3 ila 6 seans arasında değişir. Genellikle her bir seans arasında 2-4 hafta ara verilmesi önerilir. İşlem günü öncelikle hastanın cildi alkol gibi maddelerle temizlenir ve steril hale getirilir. Daha önce kimyasal peeling uygulanmamış hastalarda genellikle tedaviye %20 konsantrasyonda salisilik asit ile başlanır. Uygulama sırasında gazlı bez, sünger gibi yumuşak ve steril materyallerle hastanın cildine 2-3 kat salisilik asit uygulanır. İşlemin uygulanış sırası değişiklik göstermekle birlikte genellikle öncelikle yanağa ardından çene ve alına peeling uygulanır. Uygulanan salisilik asit içeren karışım hastanın yüzünde yaklaşık 3-5 dakika bekletilir ve ardından ılık su ile yüz yıkanır.

Uygulama sırasında başlangıçta hastalarda hafif batma ve yanma hissi olması normaldir. Genellikle ilk birkaç dakikanın ardından cilt uyuşmaya ve hastalar herhangi bir acı hissetmemeye başlar.

Salisilik Asidin Zararları Nelerdir?

Cilt bakımında salisilik asit kullanımı genellikle güvenli kabul edilir. Bununla birlikte bazı durumlarda istenmeyen yan etkilerin görülme riski de vardır. Bu nedenle salisilik aside başvurulan kimyasal peeling uygulamalarının alanında uzman dermatologlar tarafından gerçekleştirilmesi veya salisilik asit içeren ürünlerin dermatologların onayından geçmiş olması gerekir. Peki, salisilik asit zararları nelerdir? Salisilik asit kullanımına bağlı görülebilecek başlıca yan etkiler şu şekilde sıralanabilir:

• İlk uygulamada ciltte tahrişe neden olabilir.
• Yağda çözündüğü için ciltte aşırı yağ kaybına, buna bağlı cilt kuruluğuna neden olabilir.
• Salisilik asit uygulanan cildin üst tabakasında bir miktar soyulma meydana gelir. Bu durum cildin güneş ışınlarına karşı daha hassas hale gelmesine neden olabilir.Bu nedenle FDA (ABD Gıda ve İlaç İdaresi) salisilik asit içeren ürünlerin güneşe karşı artan hassasiyeti önlemeye yardımcı olacak şekilde formüle edilmesi gerektiğini ve/veya hastaların bu konuda bilgilendirmesi gerektiğini ifade etmektedir.

Cilt bakımı sağlıklı ve canlı görünen bir cilde sahip olmanın önemli yollarından bir tanesidir. Günümüzde cilt bakımında salisilik asit gibi soyucu ajanlar yaygın olarak kullanılmaktadır.

Siz de sağlıklı ve canlı görünen bir cilde sahip olmak isterseniz alanında uzman bir hekimden randevu almayı ihmal etmeyin. Medical Park hastanelerinde cilt bakımı hizmetleri alanında uzman hekimler tarafından verilmektedir.

En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız

Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.