Hareketsiz yaşamın getirdiği sıkıntılardan biri olan sırt ağrısını, toplumda her beş kişiden biri hayatında en az bir kez yaşar. Bunun yanı sıra sırt ağrısı önemli bir hastalığın belirtisi de olabileceği için dikkatli olunmalıdır.
Kas incinmesi gibi basit bir nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen sırt ağrısı; kalp, akciğer, safra kesesi rahatsızlıkları ya da boyun ve sırt fıtıkları gibi pek çok hastalığın belirtisi olabilir.
Sırt Ağrısı Nedir?
Sırt ağrısı, baş bölgesinin altından bel bölgesine kadar sırtımızda bulunan omurganın her iki tarafında bulunan kasların gerilmesi sonucu meydana gelen bir ağrı türüdür.
Çoğunlukla stres kaynaklı olan bu rahatsızlık, genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçme eğilimindedir. Bazı durumlarda boyun, omuz ve sırt bölgesinde bulunan sinirlerin çeşitli faktörlerden kaynaklı baskı altında kalması ve sırt kaslarının uzun süre gerilmesi neticesinde de sırt ağrısı oluşabilir.
Ağrılı seyrine rağmen sırt ağrısı çoğu kişi tarafından genellikle ihmal edilen bir sağlık problemidir.
Lumbago olarak da bilinen bel bölgesinde ağrı oluşumu bir sağlık problemi olarak nitelendirilmez ve genellikle birçok farklı rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkar.
Bu şikayet sırtın alt bölgesindeki ligament, kas, sinir ve omurganın iskeletini oluşturan omurlarla ilgili patolojilere bağlı olarak da meydana gelebilir.
Sırt ağrısı aynı zamanda iş gücünü ve kişinin verimliliğini de olumsuz yönde etkileyen bir durumdur.
Erken dönemde yapılan uygun müdahale sayesinde birçok hastada bu sorun kontrol altına alınabilir. Ancak çoğu kişi, özellikle yaşlılar bu ağrıları hastalık belirtisi olarak görmezler ve ihmal ederler. Genellikle kişiler zaman içerisinde bununla yaşamayı öğrenir ve kabullenirler.
Bazı durumlarda ise sırt ağrısı aniden ortaya çıkar ve hareket etmeyi zorlaştırabilir. Ani hareketler ve zorlanma sonrası bel tutulması oluşması bu tarz durumlara örnek teşkil eder.
Sırt Ağrısı Belirtileri Nelerdir?
Yaşam tarzınız sırt ağrısı nedenleri arasında önemli bir yere sahip olabilir. Bilgisayar başında çok fazla oturuyor, gün içinde çok az hareket ediyor; yanlış duruş, oturuş ve beslenme alışkanlıklarında bulunuyorsanız veya çok fazla rüzgâr, soğuk hava vb. koşullara maruz kalıyorsanız sırt ağrılarının oluşması için bir risk artışı söz konusu olabilir.
Aynı zamanda aşırı kilolu olmak, korku ve ruhsal gerilimler de sırt ağrısı oluşumuna sebep olabileceği için dikkatli olunmalıdır.
Sırt bölgesinde uzun süredir hissettiğiniz ağrı, hareketlerde kısıtlanma, kas ağrıları ve bıçak saplanması şeklinde oluşan ani ağrılar, sırt ağrısı tablosu içerisinde değerlendirilir. Bu ağrı genellikle bel omurgası etrafında yoğun olmak ile birlikte boyun, kol ve ensenizde de ortaya çıkabilir.
Ancak yüksek ateş, ani kilo kaybı, şişme, göğsünüze doğru ilerleyen veya geçmeyen sırt ağrısı şikâyetiniz varsa veya sırtınızda zedelenme, kalçanızda uyuşma, dizlerinizin altına doğru inen bir ağrınız mevcut ve ilk kez sırt ağrısı şikâyetiniz oluştuysa doktorunuza görünmeniz önerilir. Bunun dışında mutlaka doktorunuza başvurmanız gereken bazı alarm belirtiler de aşağıdaki gibidir:
- Son 3 ay içinde geçirilmiş ciddi travmalar
- Bağışıklık sistemini etkileyen bir hastalığın varlığı
- Uzun süreli kortizon kullanımı
- Gece terlemeleri
- Gece artan sırt ağrıları
- Sırt ağrısının artış göstermesi
- Kemik erimesi olan kişilerde küçük travma ve ani hareketlerle ortaya çıkan sırt ağrısı
- Ağrının bir aydan uzun sürmesi
- Bacaklarda uyuşma, güçsüzlük ve idrar kaçırma eşlik ediyorsa
Sırt Ağrısı Neden Olur?
Sırt ağrısı genellikle gerilen kasların bazı sinirleri zorlaması sonucunda oluşur. Buna sebep kambur pozisyon ya da yanlış oturma ve yürüme, rahatsız bir zeminde uyku, uzun süre eğilmek, ayakta durmak gibi fiziksel aktiviteler olabilir.
Düzenli egzersiz yapmamak, uzun süreli hareketsizlik (sedanter yaşam), uyku bozuklukları da sebep olarak görülür.
Aşırı ruhsal gerilim ve korku gibi ruhsal problemler de sırt ağrısına sebebiyet verebilir. Obezite, viral enfeksiyonlar, kemik bozuklukları, travma, omurga hastalığı, disk kayması, kas veya bağ doku hastalığı, böbrek, kalp, akciğer ve yemek borusu gibi iç hastalıklar, tümörler de sırt ağrısı neden olabilir.
Bu faktörlerden omuriliğin bağ doku elemanlarının hasarlanması veya böbrek, bağırsak ya da üreme organlarını ilgilendiren hastalıklar spesifik olarak sol sırt ağrısı nedenleri arasında değerlendirilir. Gebelik hali ve çeşitli jinekolojik problemler kadınlarda sırt ağrısı ile sonuçlanabilecek durumlar arasındadır.
Tüm bunlara ek olarak kişinin servikal (boyun) bölgesinde olan boyun ağrısının sırt bölgesine yayılması sebebiyle oluşan ağrı da bir sırt ağrısı çeşidi olarak kabul edilir. Bu iki durumun ayırt edilmesinde doktor muayenesi gereklidir.
Sırt ağrısı nedenleri kendi içerisinde 5 ayrı grupta incelenebilir:
Omurilik, bu yapıların arasında bulunan intervertebral diskler ya da yumuşak dokularda hasarlanma meydana gelmesi sırt ağrısının sık karşılaşılan mekanik nedenleri arasındadır. Bu faktörlerle ilişkili olan disk fıtıkları meydana geldikten sonra kişilerde travmatik sırt ağrısı ortaya çıkabilir. Disk kaymalarına bağlı olarak meydana gelen kırıklarda da değişen şiddette sırt ağrısı oluşabilir. Gebelik döneminde bazı kadınlarda sırt ağrısı oluşması sık karşılaşılan bir durumdur.
Omurganın çeşitli bölgelerinde meydana gelen osteoartrit gibi dejeneratif rahatsızlıklar sonucu hastalarda sırt ağrısı ortaya çıkabilir.
- İnflamatuvar Nedenler (İltihabi Durumlar)
Sırt ağrısının inflamatuvar nedenleri arasında serenogatif spondiloartropati olarak tanımlanan hastalıklardan ankilozan spondilit öne çıkar. Bu hastalıkta sırtta ağrı hissi iltihaplanma sürecinin başlaması ile meydana gelir.
Sırt bölgesinde omurilik üzerinde meydana gelen kötü huylu lezyonlar, kemik iliğindeki kanserler ya da sinirler üzerinde baskı oluşturan yer kaplayıcı yapılar, ağrı şikayetinin oluşması ile sonuçlanabilir.
Omurganın veya disklerin mikrobik hastalıkları ve abse gibi lezyonlara bağlı olarak enfeksiyöz kökenli sırt ağrısı ortaya çıkabilir.
Bu nedenler dışında sırt bölgesi ile ilişkili olmayan ancak bu bölgede ağrı ile kendisini gösterebilen bazı hastalıklar da mevcuttur. Biliyer kolik gibi safra kesesi hastalıkları, pnömoni (zatürre) ve obstrüktif (tıkayıcı) veya mikrobik nedenlerle oluşan böbrek rahatsızlıkları bu tarzdaki sırt ağrısı nedenleri arasında yer alır.
Sırt Ağrısı Çeşitleri Nelerdir?
Sırt ağrısının çeşitleri oldukça çoktur. Genel olarak iki tipi olan sırt ağrısı; kronik ve akut olarak isimlendirilir. Akut yani ani gelişen ağrı, bir ile altı haftadan kısa sürme eğilimindedir. Kronik ağrı ise altı haftadan daha uzun süreli olarak devam edebilir. Her iki tip ağrının nedeni de tedavisi gibi farklılık gösterir.
Kadınlarda Sırt Ağrısı Neden Olur?
Kadınlarda sırt ağrısı, çeşitli nedenlerden kaynaklınır. Sırtta görülen ağrı, yaş ve cinsiyet ayırt etmez. Genellikle kişinin yaşam tarzına, vücut tipine ve yaşına göre ağrı sebebi farklılık gösterebilir. Sırt, iskelet yapısının en önemli noktalarından biridir.
Kadınlarda sırt ağrısı birçok farklı sebepten kaynaklanabilmektedir. Diğer pek çok ağrı çeşidinde olduğu gibi sırt ağrıları da kişinin yaşam kalitesini düşürür ve hayatını olumsuz yönde etkiler.
Sırt ağrısı omurilikte yer alan kasların gerginleşmesi nedeniyle yaşanır. Gündelik yaşamdaki en küçük yanlış hareketten kaynaklanabileceği gibi strese bağlı olarak da oluşabilir. Ağrının nedenine ve çeşidine göre değişmekle beraber bazı sırt ağrıları kendiliğinden azalabilmektedir.
Kadınlarda Sırt Ağrısı Tedavisi
Kadınlarda sırt ağrısı, çeşitli nedenlerde ve çeşitli belirtilerle görülebilir. Bu, gündelik yaşamdaki ufak bir hareket probleminden yaşlılığa kadar uzanan bir çizgide sınıflandırılabilir.
Kadınlarda sırt ağrısı neyin belirtisi, sorusunun yanıtı, sırtta ağrıyan bölgenin yerine göre değişir. Sırt ağrısı çoğunlukla omurga kaynaklıdır. Bunun yanında hareketsizlik, duruştaki ve yürüyüşteki problemler, ağır kaldırmak gibi sıklıkla görülen durumlar ağrılara sebebiyet verebilir. Sırt ağrısı üç bölgeye ayrılır:
- Sırtın sağında hissedilen ağrı, akciğerdeki bir olumsuz durumun belirtisi olabilir.
- Orta sırt ağrısı nedenleri arasında mide hastalıkları yer alabilir.
- Son olarak sırtın solundaki ağrı ise pankreas kaynaklı olabilir.
Sırt ağrısı probleminde, oluşan ağrının tedavi edilebilmesi için ilk önce ağrının kaynağı belirlenmelidir. Kaynağın belirlenmesi alanında uzman, ilgili doktorlar tarafından bulunmalıdır.
Ağrının sebebine göre; ilaç tedavileri, fizyoterapi, egzersiz tedavisi gibi ağrı azaltıcı, dindirici çözümler belirlenir. Genellikle kendiliğinden geçebilen sırt ağrıları, diğer tedavi yöntemleri ile de kısa sürede yok edilebilir.
Kadınlarda Sırt Ağrısına Ne İyi Gelir?
Kadınlarda sırt ağrısı belirtileri, hamilelik olabileceği gibi yaşlılık belirtisi de olabilmektedir. Bu sebeple öncelikle ağrının kaynağı araştırılmalı ve tedavi yöntemi bu doğrultuda belirlenmelidir. Aksi taktirde başka sağlık sorunlarına da yol açabilir. Ancak kronik olmayan hafif ağrılar için spor önerilebilir.
Kadınlarda sırt ağrısına ne iyi gelir, sorusu için sırt egzersizleri işaret edilebilir. Sırt ağrısı için egzersiz yapmak ağrıları azalmaya, uzun vadede yapılırsa ağrının bitimine olanak sağlar. En etkili yöntemlerden biri sırtın esnemesine olanak sağlayan egzersizlerdir.
Sırtı esnetmek için:
- Dik pozisyonda ayakta durarak ellerin havaya kaldırılması ve kişinin uzanabildiği kadar yukarı uzanması gerekir. Bu bir destek yardımıyla da yapılabilir. Elin uzandığı noktada herhangi bir destekleyici nesne de bulunabilir.
- Sert bir seminde uzanıp bacakları dizden kırıp sırasıyla kendine doğru çekmektir. Bu çekişlerde 3-5 saniye kadar beklenmeli ve tekrar ayakları düzgün, yatar pozisyona getirip hareketi tekrarlamaktır.
- Kürek kemiklerini birbirine yaklaştırıp gevşetme hareketi de yapılabilir.
Sırt Ağrısı Tanısı Nasıl Konulur?
Her rahatsızlıkta olduğu gibi sırt ağrısının da başvurulan hekimlere mümkün olduğunca ayrıntılı tarif edilmesi önemlidir. Şiddet düzeyinin belirlenmesinde ağrı ölçeği ve ağrı günlüğü gibi yardımcı yöntemlerden de faydalanılabilir.
Klinik hikaye, fizik ve nörolojik muayene, laboratuvar testleri ve radyolojik görüntüleme yöntemleri sırt ağrısı şikâyeti ile başvuran hastanın tanısını koymada yardımcı olabilir.
Güncel hastalık öykünüz kadar geçmiş tıbbi öykünüz de doktorunuz için önemlidir. Genellikle hastalara şu sorular yönetilerek muayene başlar:
- Ağrının lokalizasyonu yani ağrıyan bölgenin konumu
- Sırt ağrısının başka bir bölgeye yayılım gösterip göstermediği
- Ağrının ne zamandır devam ettiği
- Hangi durum ve pozisyonda ağrının belirginleştiği
- Sırt ağrısını arttıran ve azaltan faktörler
- Sırt ağrısı ne kadar şiddetli olduğu
- Ağrıya eşlik eden fiziksel yada psikolojik şikâyetlerin varlığı
Tüm bu ve benzeri sorular sonrasında hekiminiz gerekli gördüğü diğer tetkikler ile tanısal yaklaşım yöntemini belirler ve tanının desteklenmesini sağlar:
Bu görüntüleme yöntemi kemiklerin diziliminin incelenmesini sağlayarak eklem iltihabı ya da kemik kırığı gibi durumların aydınlatılmasına yardımcı olabilir. Direkt grafi olarak da ifade edilen x-ray filmleri omurilik, kas, sinir ve disk yapıları ile ilgili problemleri göstermede ise başarısız olarak kabul edilir.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT)
MRI ve BT gibi radyolojik tetkikler, disk fıtıklarınının ve bağ doku elemanları ya da kan damarları ile ilgili patolojilerin tespit edilmesini sağlar.
Nadir olarak kullanılsa da kemik tümörü ya da çeşitli kemik kırığı türlerinden şüphelenilen hastalarda hekimler kemik inceleme tetkiklerine başvurabilir.
- Sinir Fonksiyon İncelemeleri
Elektromiyografi (EMG), sinir hücreleri tarafından oluşturulan elektriksel sinyallerin ve bu kasların bu uyarıya verdiği yanıtın incelenmesini sağlayan tetkiktir. Omurilik kanalında darlık ya da disk fıtığı gibi sinirler üzerinde baskı oluşturabilecek durumlarda EMG yöntemi oldukça faydalı kabul edilen bir tanı aracıdır.
Görüntüleme yöntemleri dışında hekimler çeşitli uyarıcı bulgular ile karşılaştıklarında çeşitli laboratuvar tetkiklerine de başvurabilirler. C-reaktif protein (CRP) ve eritrosit sedimentasyon hızı (ESR) kişinin vücudundaki iltihaplanmaya işaret edebilen önemli kimyasal belirteçler arasındadır. Bu maddelerin düzeylerininin incelenmesi özellikle inflamatuvar nedenlerle oluştuğu düşünülen sırt ağrısında faydalı olabilir. Tam kan sayımı ve kan kültürleri, inflamatuar, enfeksiyöz ya da kötü huylu kitlelerden şüphelenilen vakalarda yol gösterici olabilir.
Sırt Ağrısı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Sırt ağrısı tedavisi yöntemleri altta yatan nedene bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Çoğu sırt ağrısı vakası yaklaşık olarak 1 ay içerisinde gerileme gösterir. Ancak bu durumun herkeste farkı seyir izleyebilmesi nedeniyle bazı kişilerde bu şikayet aylarca devam eder. Yaşam şeklinin değiştirilmesi ağrıların hafiflemesine sebep olabilir.
Sırt ağrısında ilaçlı ve ilaçsız tedavi seçenekleri de bulunur. Hekiminiz bu tedavi yöntemlerine sizinle birlikte karar verir. Akut sırt ağrılarında çoğunlukla ilaçla tedavi tercih edilir. Non-steroid antiinflamatuar ilaçlar, çeşitli nedenlerle oluşan sırt ağrısının hafiflemesinde fayda sağlayabilir.
Kas gevşeticiler, sırt ağrısı tedavisinde başvurulan bir diğer ilaç türüdür. Hekimler tarafından kas spazmı gibi durumlarda reçetelendirilebilen bu ilaçların kullanımı sırasında uykuya meyil ve sersemlik gibi yan etkiler oluşabilir.
Ağır sırt ağrısı vakalarında opioid (afyon) etken madde içeren narkotik ağrı kesiciler kısa bir süreliğine tedavi planlamasına dahil edilebilir. Bu ilaçlar dışında bazı antidepresan türevi ilaçlar özellikle kronik (uzun süreli) sırt ağrısı tedavisinde fayda sağlayabilir.
Bazı sırt ağrısı çeşitlerinde ise doktor direkt olarak ağrılı noktaya steroid enjeksiyonu yapmayı tercih edebilir. Ağrı şikayetinin rahatlamasını sağlayan bu enjeksiyonların etkisi yaklaşık olarak 3 ay içerisinde gerileme gösterir. Spesifik bir sırt ağrısı ile karşı karşıya kalınması durumunda ise ağrının altta yatan nedeninin tedavisine odaklanılır. Dolayısıyla bu durumda kullanılan ilaçlar normal sırt ağrısı tedavisinden farklılık gösterebilir.
İlaç tedavisi, ilaçsız tedavi ile desteklenir. İlaçsız tedavide ise genellikle hareket önerilir. Hastanın yaşına ve fiziksel durumuna göre yürüyüş, bisiklet ya da yüzme önerilebilir. Kronik ağrı yaşayan hastalarda farklı seçenekler önerilebilir.
Psikolojik terapi bunlardan biridir. Yine hastanın durumuna göre fizyoterapi, ergoterapi uzmanlarına yönlendirilebilir. Böylece hastanın uzun süredir alışkanlık haline getirdiği yanlış hareketlerden uzaklaşması sağlanır.
Bazı hastalar fizik tedavi uzmanlarından destek alarak sırt ve karın kaslarının güçlendirilmesi ve esnekliğin arttırılmasına yönelik egzersiz çalışmalarına katılabilirler. Aynı zamanda hekimler hastaların sırt ağrısı atağı esnasında ağrının şiddetlenmesine neden olabilecek yapılmaması gereken hareketler konusunda da bilinçlenmesini sağlarlar.
Sırtın alt bölgelerinde meydana gelen ağrı şikayeti için yatar pozisyonda yapılabilecek bir takım esneme hareketleri mevcuttur. Bacakların dizden kırılarak göğüs bölgesine doğru çekilmesi, gövde rotasyon hareketleri ve çeşitli yoga duruşları bu esneme hareketleri içerisinde yer alır.
Sırt ağrısı nasıl geçer sorusuna yanıt niteliğindeki bu hareketlerin neler olduğu, size uygun olanın hangi egzersizler olduğu ve nasıl yapılmaları gerektiği konusunda fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı hekimlerden bilgi almanız önerilir.
Pek çok durumda hastanın kendisi de farklı korunma yöntemleriyle sırt ağrısını hafifletebilir.
Sırt Ağrısından Korunma Yöntemleri Nelerdir?
Sırt ağrısına ne iyi gelir sorusuna cevap olarak bu durumdan korunma yöntemlerinin uygulanması yanıtı verilebilir. Sıklıkla sırt ağrısı şikâyeti olan hastalara çeşitli fiziksel aktivite uygulamaları önerilir.
Egzersizler sayesinde omurganızın hareketleri esnasında hareket eden kaslar güçlenerek daha dayanıklı ve esnek hale gelirler. Böylece omurgayı destekleyen bağ, sinir ve tendonların korunmasında rol oynar. Yüzmek pek çok ağrı çeşidinde olduğu gibi sırt ağrısına da son derece iyi gelen bir egzersiz türüdür.
Hekimlerin bilgisi ve önerisi dahilinde yapılacak çeşitli uygulamalar ile sırt ağrısının hafifletilmesi sağlanabilir.
Sırt üstü yatmak baskının omurgada yoğunlaşmasına neden olur. Bu pozisyonda iken dizin altına bir yastık konularak bacakların hafif derecede yükseltilmesi omurga üzerindeki basıncın azaltılmasını sağlayabilir.
Karın kaslarının güçlendirilmesi sırt bölgesinden kaynaklanan kas sakatlığı riskini azaltıcı etki gösterebilir. Güçlü kaslara ek olarak iskelet sisteminin güçlendirilmesi de sırt ağrısı ile ilişkili kabul edilir. Özellikle yaşlı popülasyonda önemli bir sırt ağrısı nedeni olan osteoporoza karşı d vitamini ve kalsiyum içeren gıdaların beslenme planına dahil edilmesi, kas iskelet sisteminin normal fonksiyonlarının desteklenmesini sağlayabilir. Süt, yoğurt ve yeşil yapraklı sebzeler, kalsiyum içeriği zengin gıdalar arasında yer alır. Somon ve orkinos gibi yağlı balıklar, yumurta sarısı, ciğer ve peynir gibi besinler ise D vitamini içeriği bakımından zengindir.
Egzersiz ve beslenme uygulamaları dışında rahat, düşük topuklu ayakkabıların tercih edilmesi sırt ağrısı şikayeti olan kişilerde fayda sağlayabilen bir değişikliktir. Uygun ayakkabı seçimi ile birlikte kişinin ayaktayken sırt bölgesinde meydana gelen zorlanmanın etkisi azalır.
Dik durmak sadece iyi bir dış görünüş sağlamaz. Kamburluktan kaçınarak dik bir postür kazanmak aynı zamanda omurgayı oluşturan parçaların korunmasına ve düzgün işlev göstermesine de katkı sağlar.
Kötü bir postür ise tüm gerilim ve stresi sırt bölgesine yansıtabilir ve bu durum zaman içerisinde omurga yapılarının olumsuz etkilenmesine neden olur.
Herhangi bir pozisyonda uzun süre boyunca hareketsiz kalmak sırt bölgesi için sağlıklı bir uygulama değildir. Zaman zaman esneme hareketleri ile birlikte bu bölgedeki gerilimin azalması sırt ağrısının kontrolünde fayda sağlayabilen bir uygulamadır.
Doğru esneme hareketlerini günlük yaşamın bir parçası haline getirebilmek önemlidir. Uzun süre hareketsiz kalmaktan kaçınma ve dengeli beslenme ile birlikte fazla kilolardan kaynaklı omurgaya binen aşırı yükün azalması sağlanabilir.
Fazla kilo probleminden kaynaklanan sırt ağrısı çeken kişiler obezite cerrahi yöntemlerini yutulabilir mide balonu, tüp mide gibi tedavileri merak edebilir. Duruş, oturuş, sürüş ve yatış pozisyonunuzu gözden geçirmek bir diğer önemli konudur. Yatak, sandalye, koltuk seçiminde de bedeniniz için en uygun olanları tercih edilmelidir.
Aracınızın koltuk ayarının bel, sırt ve boynunuzu desteklediğinden emin olun. Mümkün olduğunca stres ve gerilimden uzak durun. Vücudunuzdaki kasları zorlayıcı hareketler yapmayın. Soğuk, rüzgâr ve ıslanmaktan kaçının. Kemiklerinizi güçlendirmek için güneş ışığından faydalanın.
Tüm bunların yanı sıra düzenli olarak hekimize görünerek rutin kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.
SIK SORULAN SORULAR
Orta Sırt Ağrısı Nedenleri Nelerdir?
Sırtın ortasına vuran ağrı, çeşitli rahatsızlıkların habercisi olabilir. Bu rahatsızlıkların başında mide gelir. Sırtın ortasına vuran ağrı, genellikle mide kaynaklıdır. Bunun yanında omurgada görülen esneklikten, duruş ve yürüyüş bozukluklarından da kaynaklandığı görülmektedir.
Sırt Ağrısından Korunmak için Neler Yapılmalı?
Sırt ağrısı çok sık gözlemlenen bir rahatsızlıktır. Bunun sebebi gündelik yaşantımızdaki hareket eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Peki, sırt ağrısından korunmak için neler yapılmalı?
- Uzun süren oturmalar ve yatmalar gerçekleştirilmemelidir
- Otururken veya ayaktayken, duruşa dikkat edilmeli dik durulmalıdır.
- Ters hareketler yapmaktan kaçınılmalı
- Çok soğuktan çok sıcağa geçilip, ani sıcaklık değişimi yapılmamalıdır.
Sırt Ağrıları Ne Zaman Tehlikelidir?
Sırt ağrıları, kişinin yaşına ve yaşam tarzına bağlı olarak farklılıklar gösterir. Sırt ağrısı uzun süreli ve şiddetli olduğunda tehlikeli olarak görülebilir. Şiddetli ve uzun süreli ağrılarda alanında uzman hekimelere mutlaka başvurulup ağrının cinsi ve sebebi belirlenmeli buna uygun tedavi yöntemi seçilip uygulanmalıdır.
En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız
Prof. Dr.
Murat Gül
https://www.medicalpark.com.tr/_uploads/_images/_doctorProfile/l3oA0kMR.jpg
Ortopedi ve Travmatoloji
Medical Park Florya
https://www.medicalpark.com.tr/_assets/_i/mp_logo_red.jpg
Ortopedi ve Travmatoloji
18.11.2022
13.11.2024
2644235
Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.