Su diyeti 24-72 saat boyunca su veya diğer içeceklerden başka herhangi bir şeyin tüketilmediği bir diyet biçimidir. Araştırmalar kalori kısıtlamasına dayanan diyetlerin kilo vermeye olan katkısının yanı sıra kronik hastalık riskini azaltmaya ve hücre yenilenmesini hızlandırmaya da yardımcı olabileceğini göstermektedir.
Yaşamın devamı için su, vazgeçilmez bileşiklerden bir tanesidir. Hayati fonksiyonların sorunsuz devam edebilmesi için gün içerisinde vücudun ihtiyacı kadar tüketilmesi önemlidir. Günümüzde bazı sağlık sorunlarına karşı alanında uzman doktorlar tarafından uygulanan su diyeti tedavisi, halk arasında bilinen su diyetinden farklıdır. Su diyeti tedavisinde su tüketimini artırırken genellikle kişiye özel bazı besin gruplarını içeren diyet listesi hazırlanır ve doktorların uygun gördüğü süre boyunca uygulanır.
Su Diyeti Nasıl Yapılır?
Suyun kilo verme üzerindeki etkisi yapılan çalışmaların da yardımıyla günümüzde pek çok kişi tarafından bilinmektedir. İnsan vücudunun yaklaşık %60’ının sudan oluştuğu düşünüldüğünde yeterli miktarda su içmek metabolizmayı hızlandırmaya, iştahı azaltmaya ve yapılan egzersizi daha verimli hale getirmeye yardımcı olabilir.
Sağlıklı bir yetişkinin günde en az 8-13 bardak su tüketmesi önerilmektedir. Su diyeti uygularken de en az 2,5-3 litre su içilmesi önerilir. Bununla birlikte su vücudun ihtiyaç duyduğu bütün besinleri karşılayamayacağı için su diyeti listesi içerisinde genellikle portakal suyu, elma suyu veya detoks sularına da yer verilir. Diyetin temel prensibi uygulandığı süre boyunca katı gıda alımını sınırlandırmasıdır.
Normal şartlarda günlük hayatında aktif olan ve egzersiz yapanlar su diyeti boyunca da egzersiz programlarına devam edebilirler. Yapmayanlar ise diyet süresinde kısa yürüyüşler gibi hafif tempolu egzersizler planlayabilirler. Diyet boyunca sınırlı kalori alımına bağlı olarak halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi gibi semptomlar görülebilir. Bunlar gibi semptomların görülmesi durumunda doktora danışılması önemlidir.
Daha öncesinde kalori kısıtlamasına dayanan herhangi bir diyet uygulamamış olanların su diyetine başlamadan önce birkaç gün vücutlarını diyete hazırlamak için öğünlerde porsiyonlarını küçültmeleri faydalı olabilir.
Su diyeti gibi tek tip beslenmeye veya düşük kalori alımına dayanan diyetler diyabet, hipertansiyon gibi kronik rahatsızlıkları bulunan kişilerde, hamile veya emziren kadınlarda çeşitli sağlık sorununa neden olabilir. Bu nedenle yeni bir diyete başlamak isteyenlerin öncelikle alanında uzman bir doktora danışması ve gerekli kontrolleri yaptırması önemlidir.
Diyetler kilo vermeye, vücudun toksinlerden arınmasına ve yenilenmesine yardımcı olan aracılardır. Günümüzde adından sıklıkla bahsedilen su diyeti de yoğun yaşam temposu içinde kilo vermek isteyenlerin kolaylıkla uygulayabilecekleri diyetlerden bir tanesidir. Vücudun hayati fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için ihtiyaç duyduğu en önemli besin maddelerinden bir tanesi olan suyu merkeze koyan bu diyet ile kısa sürede kilo vermek mümkündür. Bununla birlikte kalori alımını oldukça kısıtlayan su diyeti gibi diyetlere uzun süre devam edilmesi çeşitli sağlık risklerini de artırabileceğinden haftada 1 veya 2 günden fazla yapılması önerilmez.
Su Diyetinin Faydaları Nelerdir?
Su canlı organizmaların temel bileşenlerinden bir tanesidir. Bu nedenle du diyetinin birbirinden önemli faydaları vardır. Su diyetinin başlıca faydaları şu şekilde sıralanabilir:
- Hücre yenilenmesine yardımcı olabilir.
- Doktor kontrolünde uygulanan su diyeti tedavisi ideal kiloya ulaşmaya ve yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir. Ek olarak kötü kolesterolü de düşürmeye yardımcı olabilir.
- Kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini azaltabilir.
- Tokluk hormonu olarak da bilinen leptin salınımını teşvik ederek kilo vermeye yardımcı olabilir.
- Serbest radikallerin (vücuttaki çeşitli kimyasal reaksiyonlar sonucunda açığa çıkan kararsız moleküller) zararlarından korunmaya yardımcı olabilir.
- Doktor kontrolünde uygulanan su diyeti kanser tedavisinin etkinliğinin artırılmasına yardımcı olabilir.
- Su diyeti vücuttan toksinleri atmaya yardımcı olduğundan cildin daha pürüzsüz ve sağlıklı bir görünüme kavuşmasını sağlayabilir.
- Metabolizma üzerindeki olumlu etkileri sayesinde vücudun yağ yakma sürecini hızlandırabilir.
- Su diyeti sindirim sisteminin çalışmasına olumlu katkı sağlayabilir.
- Daha enerjik hissetmeye yardımcı olabilir.
- Vücudun ihtiyacı olan suyun karşılanmasını sağlar.
- Böbrek sağlığını desteklemeye yardımcı olabilir.
- Vücudun günlük su ihtiyacının karşılanmasını sağlayarak dehidrasyon (sıvı kaybı) riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Yukarıda sayılanların yanı sıra günümüzde bazı sağlık sorunlarının tedavisinde uzman doktorlar tarafından su diyeti tedavisi uygulanmaktadır.
Su Diyeti Zararları Nelerdir?
Su sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmez olsa da su diyeti gibi tek tip beslenmeye dayanan diyetler uzun vadede sağlığı olumsuz etkileyebilir. Su diyetinin en önemli özelliklerinden bir tanesi kısa sürede kilo kaybı sağlamasıdır. Ancak bilim insanları, uzun vadede sağlıklı kilo kaybı için haftada 0,5-1 kilo vermeyi hedefleyen diyetlerin uygulanması gerektiğini ifade etmektedir.
Uzmanlar aşırı düşük kalorili diyetlerin doktor kontrolünde yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. Ek olarak şok diyet olarak tabir edilen kısa sürede kilo verdirmeyi hedefleyen diyetlerin uygulanması durumunda en fazla 4 hafta yapılması gerektiği de önemli bir noktadır. Su diyetinin olası zararları şu şekilde sıralanabilir:
- Su diyeti, kısa sürede kilo verme konusunda etkilidir. Bununla birlikte kilo verme kadar bu kilonun korunması da önemlidir. Sağlıklı olan kaybedilen ağırlığın yağdan olmasıdır. Su diyeti yağ yakımını hızlandırmanın yanı sıra bazı kişilerde su ve kas kaybına neden olabilir.
- Böbreklerin aşırı çalışmasına neden olabileceğinden böbrek fonksiyonlarına zarar verebilir.
- Gün içerisinde yetersiz besin alımına bağlı olarak kan şekeri düşebilir ve halsizlik, bayılma gibi olumsuz durumlar yaşanabilir.
- Tansiyonun aşırı düşmesine neden olabilir.
- Gut, yeme bozukluğu gibi bazı sağlık sorunlarını tetikleyebilir.
- Bazal metabolizma hızında azalma meydana gelebilir.
- Baş ağrısı, sinirlilik gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Sayılanlara ek olarak su diyeti gibi diyetlerin doktor kontrolü olmadan yapılması daha ciddi sağlık sorunlarına da neden olabilir.
Kimler Su Diyeti Yapmamalı?
Su diyetine başlamak isteyenlerin öncelikle bir sağlık kuruluşuna gitmesi ve kontrollerini yaptırması önemlidir. Bunun yanı sıra hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı gibi kronik hastalıkları bulunanların su diyeti gibi şok diyetlerden uzak durması önerilir. Su diyeti yapması uygun olmayan kişiler şu şekilde sıralanabilir:
- Hamileler veya emzirme dönemindeki kadınlar,
- Yeme bozukluğu sorunu bulunanlar,
- Kalp ve damar hastalıkları bulunanlar,
- Çocuklar ve 75 yaş üzeri yetişkinler,
- Diyabet hastaları,
- Su diyeti baş ağrısını kötüleştirebileceğinden migren hastaları,
- Herhangi bir ilaç kullananlar.
Fazla kilolu olmak, kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere çeşitli hastalıklara yakalanma riskini artırabilir. Sağlıklı ve dengeli beslenmek ve fiziksel olarak aktif olmak, kilo verme sürecine yardımcı olarak kronik hastalık riskini en aza indirebilir. Bununla birlikte verilen kilonun kontrollü olması ve kalıcı olması da önemlidir. Doktor kontrolünde olmadan uygulanan şok diyetler sağlık üzerinde ciddi sorunlara neden olabilir.
Medical Park Hastaneleri uzman kadrosu tarafından kişiye özel beslenme ve diyet hizmeti verilmektedir. Siz de sağlıklı bir yaşam için alanında uzman bir doktordan randevu almayı ve kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.
En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız
Uzm. Dyt.
Ege Ramadanoğlu
https://www.medicalpark.com.tr/_uploads/_images/_doctorProfile/9l2SIl3I.jpg
Beslenme ve Diyet
Medical Park Florya
https://www.medicalpark.com.tr/_assets/_i/mp_logo_red.jpg
Beslenme ve Diyet
2.8.2023
13.3.2024
285097
Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.