Trans yağ sağlığa oldukça zararlı bir yağ çeşididir. Bu yağ çeşidinin çok miktarda tüketilmesi; diyabet, yüksek kolesterol, kalp hastalıkları gibi pek çok hastalık açısından risk oluşturur. Ambalajlı ürünlerde ve restoranlarda sıklıkla kullanılan bu yağ çeşidi toplumun genel sağlık durumuna zarar verir. Dünya'daki pek çok ülke gibi Türkiye de hazır gıda sektöründe trans yağ kullanımına sınırlama getirmiştir. Sağlık açısından oldukça önemli bir konu olan trans yağlar ile ilgili 'Trans yağ ne demek?', 'Trans yağ hangileridir?' gibi pek çok sorunun cevabı yazının ilerleyen bölümlerinde açıklanmıştır.
Trans yağ nedir?
Trans yağlar ya da trans yağ asitleri, doymamış yağ grubunda yer alır. Trans yağlar hayvan vücudunda doğal olarak üretilebileceği gibi endüstriyel yollarla da üretilebilir. Doğal yolla üretilen trans yağlar, bazı hayvanların sindirim sistemindeki bakterilerce sentezlenir ve bu hayvanlardan yapılan hayvansal gıdalarda az miktarda trans yağ bulunabilir. Süt ürünlerde bulunan toplam yağın yaklaşık %2-8'ini trans yağlar oluştururken et çeşitlerinde bu oran %3-9 arasındadır. Doğal yollarla üretilen ve hayvansal gıdalardan alınan trans yağ az miktardadır ve sağlık açısından ciddi bir risk oluşturmaz. Yapay yolla üretilen trans yağlar, sıvı haldeki bitkisel yağların hidrojenle doyurularak daha katı hale gelmesiyle elde edilir. Endüstriyel trans yağlar sağlık için oldukça zararlıdır. Pek çok farklı amaçla paketlenmiş ürünlerde, hazır gıdalarda bulunan bu yağın aşırı tüketiminin, ciddi sonuçları olabilecek hastalıklara yol açabileceği bilinmektedir.
Trans yağ neden kullanılır?
Trans yağlar; ucuz, kullanımı kolay ve uzun süre bozulmadan bekleyebilen bir yağ çeşididir. Yiyeceklere güzel bir tat verir ve çabuk bozulmalarını önler. Bu avantajları nedeniyle paketli gıdaların raf ömrünü uzatmada kullanılır. Trans yağ kullanılmış ürünler ucuza mal olur, uzun süre rafta kalabilir ve tüketiciler tarafından tadı beğenilir. Bu yüzden ambalajlı gıdaların üretiminde tercih edilen bir yağ türüdür. Restoranlarda da özellikle kızartma yağı olarak sıklıkla kullanılan bir yağdır. Tekrar tekrar kullanılabildiği için hazır yemek sektöründe tercih edilir. Maliyet ve uzun kullanım ömrü gibi konularda avantajlı bir gıda olmakla birlikte tüketicilerin sağlığını ciddi ölçüde riske atan trans yağların, gıda sektöründe kullanımı pek çok ülke tarafından kısıtlanmıştır. Hayvansal gıdalarda doğal olarak bulunan trans yağlar haricindeki endüstriyel trans yağların, gıda satış ve toplu tüketim yerlerinde kullanımı belli bir oranı geçmeyecek şekilde sınırlandırılmıştır. Bu uygulama ile tüketicilerin daha sağlıklı yağlarla hazırlanan besinlere ulaşması hedeflenerek trans yağın neden olduğu sağlık sorunlarının önlenmesi öngörülmektedir.
Trans yağ nelerde bulunur?
Bitkisel sıvı yağların oda sıcaklığında katı hale gelmesini sağlayan kimyasal işlemlerden geçerek üretilen trans yağlar; besinlerin raf ömrünü uzatmak, daha lezzetli olmalarını sağlamak gibi pek çok amaçla çeşitli ürünlerde kullanılır. Gıda sektöründe trans yağ içeriği en yüksek besinler:
- Margarin
- Ekmek, pasta gibi unlu mamüller
- Patlamış mısır
- Dondurma
- Atıştırmalıklar
- Patates kızartması, çıtır tavuk gibi fast foodlar
- Kahve kreması olarak sayılabilir.
Paketlenmiş besinlerdeki trans yağ miktarı içindekiler kısmında belirtilmektedir. Trans yağ kullanımını azaltmak isteyen, daha sağlıklı yağlar tüketmek isteyen kişiler; gıda alışverişi yaparken satın alacakları ürünün trans yağ oranını inceleyerek oranı daha düşük olan ya da hiç trans yağ içermeyenini tercih edebilir.
Trans yağın zararları nelerdir?
Trans yağların, günlük alınan toplam yağ miktarı içindeki oranının fazla olması pek çok farklı hastalık açısından risk oluşturur.
Aşırı trans yağ tüketimi kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırır. Trans yağ oranı yüksek besinlerle beslenme, vücutta LDL (kötü kolesterol) ve HDL (iyi kolesterol) arasındaki dengeyi bozar. LDL'nin HDL'ye oranını artırır. Dolayısıyla vücuttaki kötü kolesterol oranı artar. Bu durum kalp hastalıkları için önemli bir risk faktörüdür. Kişide kalp ile ilgili koroner arter hastalığı, kalp krizi gibi rahatsızlıkların görülme ihtimalini artırır. Diyette tüketilen trans yağ miktarının azaltılması kalp hastalıklarından korunmada etkili olabilir.
Trans yağ açısından zengin yiyeceklerle beslenme Tip 2 diyabet gelişimi için risk oluşturan bir durumdur. Tip 2 diyabet ya da yaygın bilinen adıyla şeker hastalığı, kan şekerinin normalden yüksek olduğu ancak vücut hücrelerinin bu şekeri yeterince kullanamamasına bağlı oluşan bir rahatsızlıktır. Bu hastalığa sahip kişilerde, tedavinin iyi uygulanmadığı ve kan şekerinin yüksek kalmaya devam ettiği tabloda kalp, böbrek ve göz hastalıklarına yakalanma ihtimali artmıştır. Toplumda sıklıkla karşılaşılan bir rahatsızlık olan diyabete yakalanmada, artmış trans yağ tüketimi önemli bir etkendir.
Artrit (eklem iltihabı), kalp hastalıkları, diyabet gibi kronik hastalıkların gelişiminde artmış inflamasyonun (iltihaplanmanın) önemli bir yeri vardır. Vücutta bağışıklık sistemi tarafından inflamasyon yanıtı oluşturan durumlar, kronik hastalıkların gelişmesine zemin hazırlar. Fazla miktarda trans yağ tüketimi, vücutta artmış inflamasyona neden olarak kronik hastalıkların oluşmasında rol oynayabilir.
Trans yağ, damarların en iç tabakasında hasara neden olarak damar yapısını bozabilir. Bu bozulma sonucunda damarlarda genişleme meydana gelebilir. Damar sağlığının korunması, damarlar içinde kanın düzgün bir şekilde hareket edebilmesi için gereklidir. Diyetteki trans yağ miktarını azaltmak damar sağlığını korumaya yardımcı olabilir.
Trans yağların bazı kanserlerin gelişimine neden olduğuna dair çalışmalar da mevcuttur. Kadınlarda meme kanseri riskini artırdığını gösteren çalışmalar yapılmıştır.
Trans yağlar, temel olarak kandaki iyi ve kötü kolesterolün dengesini bozarak etkisini gösterir. Bozulan denge sonucunda kalpte sorunlar meydana gelebilir, vücutta inflamasyon artarak kronik rahatsızlıklara neden olabilir. Trans yağın tüm bu zararlı etkilerinden korunmak için yapılacak basit ancak etkili olan işlem, diyetle trans yağ alımını sınırlandırmaktır.
Sağlıklı olmak için hangi çeşit yağ tüketilmelidir?
Sağlıklı bir yaşam için, günlük alınması gereken kalori miktarının bir kısmı yağdan karşılanmalıdır. Önemli nokta ise bu yağın hangi tür yağ olduğudur. Trans yağlar; sağlık için zararlı mümkün olduğunca uzak durulması gereken yağ türlerindendir. Ancak yağlar sadece trans yağdan oluşmaz.
Doymuş yağlar, hayvansal gıdalarda yüksek oranda bulunan yağ çeşididir. Aşırı miktarda doymuş yağ tüketimi kardiyovasküler hastalıklara yol açabilir. Bu yüzden doymuş yağların aşırıya kaçmadan tüketilmesi gerekir. Doymuş yağ açısından zengin besinler: Kırmızı ve beyaz et, tam yağlı süt ve süt ürünleri, hindistan cevizi ve palmiye yağı gibi tropikal yağlar olarak sayılabilir.
Sağlıklı bir yaşam için tüketilmesi en uygun yağ türü doymamış yağlardır. Hem tekli hem de çoklu doymamış yağlar daha sağlıklı bir diyet oluşturmaya yardımcı olur. Tekli doymamış yağlara örnek olarak zeytinyağı, avokado yağı gibi bitkisel yağlar örnek verilebilir. Ayrıca badem, fıstık, ceviz gibi kuruyemişler de tekli doymamış yağ içeriği yüksek besinlerdir. Çoklu doymamış yağlar, esansiyel yağlar olarak da bilinir. Vücutta üretilemezler ve dışarıdan alınmaları gerekir. Bu grubun en bilinen çeşitlerinden biri omega 3 yağ asididir. Diğer çoklu doymamış yağlar gibi omega 3 de kalp üzerinde koruyucu etki gösterir. Kandaki LDL düzeyini azaltarak kalbin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Omega 3 ve diğer çoklu doymamış yağlar açısından zengin besinler: somon ve sardunya gibi balık çeşitleri, ceviz, chia tohumu, soya fasulyesi olarak sayılabilir.
Trans yağ tüketiminizi azaltacak beslenme önerileri ve trans yağın sebep olabileceği rahatsızlıklarla ilgili kontroller için donanımlı bir sağlık merkezine başvurabilirsiniz. Sağlıklı günler dileriz.
En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız
Beslenme ve Diyet
28.10.2020
28.10.2020
156676
Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.