Transaksiyonel analiz insanların davranış biçimlerini açıklamaya çalışan bir teoridir. İnsanların seçim yapmalarını etkileyen birçok faktör mevcuttur. Bu faktörlerin ortaya çıkışını aydınlatmak için psikoloji biliminin kuramlarından yararlanılır. Bu kuramlardan bir tanesi de
transaksiyonel analizdir. “Transaksiyonel analiz nedir?” sorusu bu alana ilgi duyan birçok kişi tarafından sorulan sorulardan bir tanesidir. Kişiler arası ilişkileri inceleyen ve bu ilişkilerdeki yapısal özelliklere dikkat çeken bir psikoterapi yöntemi olan transaksiyonel analiz, çeşitli psikiyatrik hastalıkların tanı ve tedavi süreçlerinde kullanılabilir.
Transaksiyonel Analiz Nedir?
Transaksiyonel analiz (TA), bir psikoterapi kuramıdır. Eric Berne tarafından 1950’li yıllarda ortaya atılmış, kişiler arası iletişimin, ilişkinin yapısını ve işlevinin önemini vurgulayan bir terapi teorisidir. Geliştirdikleri bu kuramla psikoloji bilimine büyük katkılarda bulunmuşlardır. “İşlemsel Çözümleme Yaklaşımı” olarak da bilinen transaksiyonel analiz sağlıklı iletişimin nasıl kurulacağını insanlara öğretmeyi amaçlar. İnsancıl bir yaklaşım tarzını benimseyen bu analiz türü; psikanaliz olarak adlandırılan bilim dalının uzun süren aşamalara sahip olmasına, karmaşık süreçleri içermesine ve danışan iletişimine yeteri kadar yoğunlaşmamasına tepki olarak açığa çıkmıştır.

Transaksiyon Nedir?
Transaksiyonel analizin açıklanabilmesi için öncelikle transaksiyonun tanımının yapılması gerekir. Transaksiyonel analiz teorisine göre iletişim; iki kişinin ego durumları arasında gerçekleşen transaksiyonlardan oluşur. Transaksiyon ise iletişimin unsurları olan bir uyarıcı ve bi tepkiden oluşan temel birimdir. Yani Berne bir transaksiyonel uyarıcı ile bir transaksiyonel tepkinin transaksiyonu oluşturduğunu ve bunun da sosyal etkileşim için zorunlu bir sosyal birim olduğu düşüncesini savunmuştur.
Transaksiyonlar tamamlayıcı, kapalı ve gizli olmak üzere üçe ayrılır. Transaksiyon türlerindeki bu ayrım ego durumlarının çeşitliliğine ve muhatabın beklentisinin gerçekleşme durumuna bağlı olarak açığa çıkan farklılıklardan kaynaklanır. Transaksiyon türleri ve gerçekleşme koşulları şu şekildedir:
- Tamamlayıcı transaksiyon: İletişimde karşıdaki kişinin beklentilerinin karşılandığı türdür. Bu transaksiyonda iletişim genellikle hiçbir çatışma olmadan veya asgari düzey bir çatışmayla uzun süreler boyu devam eder.
- Kapalı transaksiyon: İletişimde karşıdaki kişinin beklentisinin karşılanmadığı transaksiyon çeşididir. İletişim genellikle kesintiye uğrar ve uzun süreli devam ettirilemez.
- Gizli transaksiyon: Gizli transaksiyonda birden fazla ego durumu mevcuttur ve iki farklı mesaj aynı anda iletişimde yer alır. Karmaşık bir iletişim çeşidi olan bu transaksiyon hem kapalı hem de tamamlayıcı transaksiyonları barındırır. Fakat kapalı bir transaksiyonu barındırmasına rağmen karşıdaki kişinin beklentisinin karşılanma durumu mevcuttur.
Transaksiyonel Analizin Gelişim Aşamaları Nelerdir?
Transaksiyonel analiz dört ayrı gelişim aşamasından geçerek şimdiki haline gelmiştir. Birinci aşama düşünme, hissetme ve davranış üzerine açıklayıcı bakış açısı getiren ego durumlarının açıklanması ile başlamıştır. Eric Berne, kişilik üzerine çalışmalarını danışanı her yönden inceleyip bu incelemelerin sonucunu değerlendirerek yapmıştır. Berne danışanın ses tonu, jest ve mimikleri, beden dili ve kullandığı kelimeleri gözlemleyerek bazı kriterler tespit etmiştir. Tespit ettiği bu kriterlerin bireyin hem geçmişi hakkında bilgi verdiğini hem de gelecekte yaşayacağı sorunlar hakkında da bir öngörü sağladığını düşünmüştür. İkinci aşama ise transaksiyonların ve oyunun ön planda olduğu aşamadır. Bu aşamada diğer aşamalara nazaran duygulara daha az yer verilmiş ve buna bağlı olarak transaksiyonel analizin bilişsel bir yaklaşım olduğu düşüncesi ortaya atılmıştır. Üçüncü aşamada kişinin yaptıklarının ve yapacaklarının kader döngüsüne bağlı olduğuna dikkat çekilir. Dördüncü aşamada grup terapisi gibi diğer psikoterapi teknikleri transaksiyonel analize entegre edilmiştir. Bu son aşamada duygu ön planda tutularak bilişsel faktörlere yapılan vurgunun kısmen dengelenmesi hedeflenmiştir.
Transaksiyonel analiz insanoğlunun yeni keşifler yapma ve yeni amaçlar belirleme yetisine sahip olduğu düşüncesini savunur. Fakat yine de kişiler sosyal etkileşimden uzak duramaz ve bağımsız davranışlar sergileyemez. Transaksiyonel analize göre kişiler çevresindekilerin isteklerinden ve beklentilerinden yüksek oranda etkilenir. Bu etkilenme ise en çok kişinin bağımlılık düzeyinin yüksek seviyede olduğu çocukluk döneminde gerçekleşir.
Transaksiyonel Analizin Üç Ego Durumu
Transaksiyonel analiz, kişilerin iletişimlerini incelemenin yanında ego durumlarını da farklı bir perspektiften tanımlar. Bern’in ego kavramına yaptığı tanım şu şekildedir: Ego tutarlı bir davranış şekliyle alakalı olarak açığa çıkan duygu modelidir. Transaksiyonel analiz kuramına göre kişisel yaşantıların her biri bir egodur ve kişiliğin oluşumunda önemli etkilere sahiptir. Ego, yapısal ve fonksiyonel ego şeklinde ikiye ayrılır. Yapısal olan sınıflandırmaya göre her kişilikte ebeveyn, çocuk ve yetişkin şeklinde üç ego durumu mevcuttur. Bu ego durumları ve özellikleri şu şekildedir:
- Ebeveyn: Tarihi oldukça eskilere kadar uzanan bir süreçte yaşamış ebeveynlerimizden ve önemli kişilerden öğrenilen duygu, düşünce ve davranışları ifade eder. Bu ego durumu kişiliğimize genellikle destekleyici ve eleştirel bir katkıda bulunur.
- Yetişkin: Yetişkin ego durumu akılcı bir kişiliğe sahip olmamızı sağlar. Algılama kapasitesi, hafıza, konsantrasyon, bellekte veri işleme gibi kognitif (bilişsel) faaliyetler bu egonun etkisiyle oluşur. Yetişkin ego sayesinde hem toplumsal kurallar hem de kişisel ihtiyaçlar arka plana atılmamış olur. Duygusallık ve yargılayıcılığın arasında tepkiler verilirken yetişkin ego, gerçekçi olmayı da hedefler.
- Çocuk: Kişinin yaşam koşullarına uyum sağlayabilmek ve potansiyelini gerçekleştirebilmek için oluşturduğu çocukluğundan etkiler taşıyan duygu, düşünce ve davranışlardır.

Transaksiyonel Analiz Testi Nasıl Yapılır?
Transaksiyonel analiz terapisi danışanların yetişkin ego durumlarını güçlendirmeleri için oldukça faydalıdır. Terapist ilk önce danışanın sorunlarını, terapi yoluyla değişme ve gelişme isteğini değerlendirmek için bir ön görüşme yapar. Terapist, danışanın değişimin gerçekleşmesi için yeterli yetişkin ego durumuna sahip olup olmadığını uygulayacağı test ile belirler. Danışana yapılan transaksiyonel analiz testi sonucunda terapist danışanın mevcut ego durumunu tespit eder ve buna yönelik çözüm önerileri geliştirir.
Transaksiyonel Analiz Hakkında Sık Sorulan Sorular Nelerdir?
Transaksiyonel Analizin Diğer Kişilik Kuramlarından Farkı Nedir?
Transaksiyonel analiz hem ortaya çıkışı itibariyle hem de benimsediği görüşlerden dolayı diğer kişilik kuramlarından ayrılır. Transaksiyonel analizin diğer kişilik kuramlarından farkı şunlardır:
- Kişiler duygusal gelişimini tamamlamak ve bireysellik kazanmak için belirli potansiyeller taşır.
- Kişiler karşılaştıkları olaylara kasıtlı veya kasıtsız olarak bir seçim yaparak karşılık verir.
- Kişiler hayatlarının gidişatını değiştirebilecek güç ve potansiyel taşır.
Transaksiyonel Analizin Savunduğu Varsayımlar Nelerdir?
Transaksiyonel analizin savunduğu üç varsayım şu şekildedir:
- Transaksiyonel analiz insanları yücelten bir bakış açısına sahiptir. Bu kurama göre tüm insanlar iyidir ve belli bir değer ile saygınlığı hak eder. Bu durum davranışlardan bağımsız olarak varoluştan kaynaklanan bir düşünce temeline dayanır. İnsanlar hangi davranışları sergilerse sergilesin değerlidir. Herkese aynı davranış biçimini göstermek mümkün olmasa da herkesin varlığını kabul etmek gerekir. İnsanları iyi ya da kötü şeklinde ayrıştırmak doğru değildir. İnsanlar sadece farklıdır ve iyi ya da kötü olmak bu farklılığın sonucudur.
- Her insan belirli bir düşünme yetisine sahiptir. Herhangi bir zihinsel engeli bulunmayan her insan ortamdaki ve kendilerindeki değişimi algılayabilir. Tüm psikolojik sorunlara ve herhangi bir diğer soruna sebep olabilecek olaylar birey yeteri kadar bilgilendirildiği takdirde kişinin kendisinde var olan güç sayesinde çözümlenebilir.
- Tüm insanlar kendi kaderini etkileyebilir ve alınan kararlar sonradan değiştirilebilir. Yaşadığımız çevre ve çevreyi paylaştığımız kişiler üzerimizde belirli bir etki yaratır. Fakat şartlar ne olursa olsun olaylara karşı vereceğimiz tepkiler bizim elimizdedir.
En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız
Uzm. Klnk. Psk.
Buse Gökçe
https://www.medicalpark.com.tr/_uploads/_images/_doctorProfile/O8TCusSK.jpg
Psikoloji
Medical Park Samsun
https://www.medicalpark.com.tr/_assets/_i/mp_logo_red.jpg
Psikoloji
24.5.2024
24.5.2024
7388
Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.