satır arası

Kalp sağlığı, hayati organlarımızdan biri olan kalbin düzenli ve güçlü bir şekilde atmasına bağlıdır. Ancak bazı durumlarda kalp ritminde ciddi bozulmalar meydana gelebilir. Bunlardan biri de tıbbi olarak oldukça tehlikeli kabul edilen ventriküler fibrilasyondur. Bu durum, acil müdahale gerektiren bir kalp ritim bozukluğu olup, tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabilir.

Ventriküler Fibrilasyon Nedir? Ventriküler Fibrilasyon Belirtileri Nelerdir?

Ventriküler fibrilasyon, kalbin alt odacıkları olan karıncıklarda ortaya çıkan, düzensiz ve kontrolsüz elektriksel aktivitelerin yarattığı bir ritim bozukluğu çeşididir. Sağlıklı bir kalpte, atımları koordine eden belirli bir elektriksel yol izlenir. 

Ancak karıncık kaslarının herhangi bir nedenle senkronize kasılamaması sonucu kaotik ve çok hızlı uyarılar meydana gelir. Bu durum, kalbin etkili şekilde kan pompalamasını neredeyse imkânsız kılar. Dolayısıyla beyin ve diğer hayati organlara yeterli kan akışı sağlanamadığı için dakikalar içinde ciddi komplikasyonlar ortaya çıkar.

Ventriküler Fibrilasyon Nedir?

Ventriküler fibrilasyon, kalbin alt odacıklarının (ventriküllerin) düzensiz ve hızlı bir şekilde kasılması sonucu oluşan ciddi bir ritim bozukluğudur. Kalp, bu anormal elektriksel aktivite nedeniyle etkili bir şekilde kan pompalayamaz ve vücuda yeterli oksijen ulaştıramaz. Ventriküler fibrilasyon, tedavi edilmezse bilinç kaybı ve ani kalp durmasına yol açabilir.

Bu durumun temel nedeni, kalbin elektriksel sistemindeki bir bozukluktur. Normalde, kalbin atım düzenini sinüs düğümü adı verilen bir yapı kontrol eder. Ancak ventriküler fibrilasyonda, ventriküllerde anormal ve hızlı elektrik sinyalleri üretilir. Bu da kalp kasının düzensiz ve etkisiz bir şekilde kasılmasına neden olur.

Ventriküler Fibrilasyon Belirtileri Nelerdir?

Ventriküler fibrilasyonun en önemli yanı, kısa sürede bilinci kapatan ve kalp atışını etkisiz hâle getiren yapısıdır. Bu durumu yaşayan kişi farkına varamadan yere yığılabilir. Çoğu zaman ani bilinç kaybı, nefes alamama, hatta solukluk ve soğuk terleme gibi bulgular görülür. Tabii ki her ritim bozukluğu anında aynı semptomu göstermeyebilir. 

Ancak genelde ventriküler fibrilasyon sırasında dakikalar çok kritiktir. Eğer kişi hastanede veya acil müdahale için uygun donanımın bulunduğu bir ortamda değilse ölümcül sonuçlar doğabilir. Bu nedenle, kalple ilgili herhangi bir olağandışı his ve özellikle çok hızlı çarpıntı ya da bayılma atakları ciddiye alınmalıdır.

Ventriküler fibrilasyon belirtileri:

  • Ani bayılma ya da yere yığılma.
  • Nefes darlığı veya çok sığ, düzensiz nefes alıp verme.
  • Nabzın hissedilememesi veya kalp atışlarının aşırı düzensiz olması.
  • Soluk cilt rengi ve bazen morarma.
  • Bilinç kapanması ve tepki verememe.

Bu semptomlar, kalp atışlarının durma noktasına gelmesiyle birlikte ortaya çıkabilir. Dakikalar içerisinde beyin başta olmak üzere tüm organlara oksijen ulaşımı kesilir. 

Ventriküler Fibrilasyon Nedenleri Nelerdir?

Bu ritim bozukluğunun oluşma mekanizmasında pek çok faktör rol oynayabilir. Kalp rahatsızlıkları, genetik yatkınlıklar, ilaç kullanımları veya travmalar bu duruma zemin hazırlayabilir. Genel olarak kalbin alt odacıkları yani ventriküller, elektriksel ileti sağlarken belli bir düzen içinde çalışır. 

Bu düzende meydana gelen bozulma, “fibrilasyon” olarak tanımlanan kasılmalara yol açar. Bu nedenle bazen bir kalp krizinin hemen ardından, bazen de uzun süredir devam eden bir ritim bozukluğunun beklenmedik anlarda şiddetlenmesi sonucu ortaya çıkabilir.

Bazı nadir vakalarda, kalp hastalığı tanısı konmamış kişilerde bile ventriküler fibrilasyon görülebilir. Bu nedenle, ventriküler fibrilasyon sebepleri geniş bir çerçevede değerlendirilmelidir. Özellikle ailesinde ritim bozukluğu veya ani kalp ölümü öyküsü olanlar daha yakından takip edilmelidir.

Ventriküler Fibrilasyon Nasıl Tedavi Edilir?

Acil tıp ve kardiyoloji alanında, kalbin hayati işlevinin hızla yeniden düzenlenmesi için çeşitli yöntemler kullanılır. Ventriküler fibrilasyonda amaç, kalbin normal ritmine geri dönmesini sağlamak ve mümkün olan en kısa sürede organlara kan akışını tekrar başlatmaktır. 

Hastanın bilinci kapalıysa ve ventriküler fibrilasyondan şüpheleniliyorsa, anında kalp masajına (Kardiyo Pulmoner Resüsitasyon – KPR) başlanmalıdır. Ardından otomatik eksternal defibrilatör (AED) gibi cihazlarla şok uygulaması gündeme gelir. Bu şok uygulaması, kalpteki kaotik elektriksel aktiviteyi yeniden başlatmak için atılan önemli bir adımdır.

Hastane ortamında ya da tam donanımlı ambulansta, tıbbi ekipler hem KPR’yi hem de ilaç tedavisini eş zamanlı yürütür. İlaç olarak genellikle antiaritmikler kullanılabilir. Uzun dönemde ise kişinin altta yatan hastalığına göre (örneğin koroner arter hastalığı varsa stent veya bypass, yapısal bir kalp hastalığı varsa cerrahi vb.) spesifik tedaviler uygulanır. 

Ayrıca, ventriküler fibrilasyon defibrilasyon süreci bakımından hayati bir kavramdır. Defibrilasyon, kalbe kontrollü bir elektrik şoku vererek fibrilasyonu sonlandırma ve kalbin kendi doğal ritmini tekrar kazanma yöntemidir.

Ventriküler fibrilasyon tedavi aşamasında dikkat edilen temel unsurlar şunlardır:

  • Hızlı ve etkili KPR.
  • Zamanında uygulanan defibrilasyon (AED, hastane tipi defibrilatör vb.).
  • Anti-aritmik ve destek ilaçların verilmesi.
  • Oksijen ve damar içi sıvı desteği.
  • Temel yaşam desteğinin hastaneye ulaşana kadar kesintisiz sürdürülmesi.

Hastaneye ulaştıktan sonra ise yoğun bakım şartlarında ileri tetkikler yapılır. Hastanın kalp damarları kontrol edilir, gerekirse acil koroner anjiyografi uygulanır ve kalıcı ritim düzenleyici (ICD – implante edilebilir kardiyoverter defibrilatör) takılması düşünülebilir. Bütün bunlar, ventriküler fibrilasyon tedavi sürecinin farklı aşamalarını oluşturur.

Ventriküler Fibrilasyonda Nabız Kaç Olur?

Ventriküler fibrilasyon sırasında kalp atışları organize bir biçimde atmaz. Normalde atım sayısını dakikada belli bir düzene göre ölçmek mümkündür; örneğin yetişkin bir insanda nabız dakikada 60-100 arasında değişebilir. Ancak ventiküler fibrilasyonda nabız, anında karıncıklar senkronize kasılmadığı için nabız değerlendirilemez veya çok düzensiz, zayıf atımlar söz konusudur.

Sıkça Sorulan Sorular

Ventriküler fibrilasyon ile ventriküler taşikardi aynı şey midir?

Ventriküler fibrilasyon ve ventriküler taşikardi (VT) birbirine yakın kavramlar gibi görünse de aralarında önemli bir fark vardır. Ventriküler taşikardi, karıncıklardaki elektriksel uyarıların aşırı hızlı fakat bir miktar organize şekilde seyrettiği bir ritimdir. Ventriküler fibrilasyonda ise kalbin alt odacıkları tamamen düzensiz ve kaotik uyarılarla kasılır. VT bazen bilinci açık hastalarda görülebilir, ancak ventriküler fibrilasyonda hasta çoğunlukla bilinçsiz hâle gelir.

Ani kalp durmasının en büyük sebeplerinden biri ventriküler fibrilasyon mudur?

Ani kalp durmalarının önde gelen nedenlerinden biri ventriküler fibrilasyondur. Kalbin bir anda kontrolsüz uyarılarla kasılması, dokulara kan akışını ciddi ölçüde engeller. Eğer hızlı müdahale edilmezse geri dönüşü olmayan hasarlar gelişir. Bu nedenle acil tıp uygulamalarında “fibrilasyon” durumu hayati önem taşır.

AED (Otomatik Eksternal Defibrilatör) herkes tarafından kullanılabilir mi?

AED cihazları, acil durumlarda sıradan bir bireyin bile kullanabileceği şekilde tasarlanmıştır. Cihazı açtığınızda sesli veya görsel komutlar vererek sizi yönlendirir. Ancak yine de öncesinde temel eğitim almak, panik anında hata yapma riskini en aza indirir. Birçok toplu alanda (havalimanları, alışveriş merkezleri vb.) bu cihazlara ulaşmak mümkündür.

Ventriküler fibrilasyon geçiren birinin hayatta kalma şansı nedir?

Bu oran, kişinin ne kadar hızlı müdahale edildiğine bağlıdır. Dakikalar içinde KPR ve defibrilasyon yapılabilirse hayatta kalma şansı belirgin şekilde artar. Acil müdahalenin her geciktiği dakika, hayatta kalma oranını azaltır. 

En Çok Okunan Sağlık Rehberi Yazılarımız

Sosyal Medya Hesaplarımız:
Facebook | Instagram | YouTube | LinkedIn

Prof. Dr.
Adnan Kaya
Kardiyoloji
Medical Park Göztepe
182

Bu içeriğin geliştirilmesinde Medical Park Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.